Friday, Nov 7, 2008
A
@ : özel a
abes : anlamsýz
abluka : kuþatma
abone : sürdürümcü
absürt : saçma, usdýþý
aceleci : evecen
acz : güçsüzlük, düþkü
adabý muaþeret : görgü kurallarý
adalet : tüze
adaptasyon : uyarlama
adapte olmak : uyum saðlamak
adaptör : baðdaþtýrýcý
addetme : sayma, sayýlma
adet : sayý
âdet : görenek, alýþký
adeta : nerdeyse
adil : haktanýr
adilane : hakça
adli kuvvet : yargý gücü
adres: bulunak
afiþ : asý
aforizma : özlüsöz
agnostik : bilinemezci
agreman : uygunluk
ahenk : uyum
ahize : almaç
ahkâm : emir, buyruk
ahlak : aktöre
ahþap : tahta
aidat : ödenti
akamet : baþarýsýzlýk
akýl : us
akim : sonuçsuz
akit : baðýt
aklýselim : saðduyu
akreditasyon : denklik
akredite : yetkinleþtirilmiþ
akrostiþ : adlama
aksan : vurgu
aksesuar : donatýmlýk
aksiyon : eylem, edim, devini
aktivasyon : etkinleþtirme
aktivite : etkinlik
aktüel : güncel
akustik / aksiseda : yankýlaným
alaka : ilinti
alakart : seçmeli yemek
alaturka : doðuluca
alegori : deðiþmece, örnekçe
alelade : görülegelen
alelekser : sýklýkla
alev : yalaz
aleyhtar : karþýt görüþlü, karþýcýl
aleyhte söyleme : dil uzatma
alfabe : abece
alliterasyon : sesyinelemesi
almanak : yýllýk
alternetif : seçenek
ama / fakat : ancak
amatör : özengen
ambargo : engelti, engelleyim
ambians : hava, çevre
amblem : belirtke, simge
ameli : iþevuruk
amme : kamu
amnezi : bellek yitimi
amortisman : aþýnmalýk
ampermetre : akýmölçer
ampirik : deneysel, görgül
ampirizm : deneycilik
anahtar : açký
analiz : çözümleme
anane : gelenek
anarþi : baþsýzlýk, kargaþa
anatomi : gövdebilim
andante : yarýyavaþ
anekdot : öykücük, öykümce
angaje olmak : baðlantý yapmak
angarya : yüklenti
animasyon : canlandýrma,
öykünleme
anket : sormaca
anomali : aykýrýlýk
anonim : ortaklaþa
anons : duyuru
anormal : olaðandýþý
ansiklopedi : bilgilik
antant : anlaþma
antet : baþlýk
antik : eskil
antipati : sevimsizlik, iticilik
antitez : karþýsav
antoloji : seçki, dermece
antrepo : arakoruncak
antrparantez : ayraç içinde, söz
arasý
apolet : omuzluk
aranje etmek : uyarlamak
arboretum : canlý aðaç müzesi
ardiye : yýðýmlýk
areometre :yoðunlukölçer
argüman : tanýt, kanýt
arife : öngün
aristokrasi : soylular yönetimi
aritmetik : sayýbilgisi
arkaik : eskisel
arkeoloji : kazýbilim
arma : ongun
armada : donanma
armaðan: ödül
armatür : donatý
armoni : uyum
aroma : hoþ koku
arþiv : belgelik
arz : sunu; yeryüzü
asgari : en az
asgari müþterek : altbileþen
asi : baþkaldýran
asimetrik : bakýþýmsýz
asimile : benzeþtirme, özümleme
asparagas : uydurma
aspiratör : koku çeker
astronomi : gökbilim
astronomik : abartýk
aþaðýlýk kompleksi : altsanma
aþikâr : apaçýk
aþina : bildik, tanýdýk
aþk : sevi
âþýk : tutkun
âtýl : boþ durur, iþsiz
ateizm : tanrýtanýmazlýk
atölye / þantiye : iþlik
avans : önödeme
avantaj : üstünlük, çýkar
avukat : savunman
ayin : tapým
aykýrý : yadýrgý düþmek
ayný : týpkýsý, özdeþ
azami : en çok
azap : ezinç
B
badire : sýkýntý, darboðaz
bagaj : yolcu yükü
bahane : nedenleme
bahar : ilkyaz
bahis mevzuu : söz konusu
bahsetme : sözetme
bakiye : geri kalan
balistik : atýþ bilgisi
bandrol : denetim pulu, vergilendi
banyo / hamam : yunak
bariyer : yol korumalýðý, engel
bariz : belirgin
barkot : çizgi im
barometre : basýnçölçer
basiret : öngörü, seziþ
baypas : damar aktarma
bazen : arasýra, kimileyin
bazý : kimi
bedbin : karamsar
beddua : ilenç
beddua etme : ilenme
bedeni : tensel
bedhah : kötücül
bekap : yedekleme
bekgraunt : arka alan
bend : yasa altmaddesi
beraat : aklanma
berabere : baþabaþ
beste : ezgi
beyan : bildirim
beyanat : demeç
beyit : ikili
bibliyografya : kaynakça
biblo : süslük
bienal : yýlaþýrý
bilakis : tersine
bilanço : dengelem
bilbord : duyuru tahtasý
bilhassa : hele
binaenaleyh: bu yüzden
biyografi : yaþamöyküsü, özgeçmiþ
biyoloji : doðabilim, dirimbilim
bizzat : özkendisi
blöf : ürkütüm, ürkütmece
bonkör : eliaçýk
bono : ödencek
bonservis : iyi çalýþtý belgesi
botanik : bitkibilim
branç : kuþluk yemeði
branþ : dal, kol, bölüm
brifing : özetlem, bilgilendirme
brülör : yakmaç
brüt : kesintisiz
burjuva : kentsoylu
budunsal : etnik
burs : öðrenmelik
C
cadde : anayol
cahil : bilisiz, okumamýþ
caiz : olabilir, uygun
camekân : sergilik
cari : yürürlükte
catering : yemek hizmeti
cazibe : albeni
cebren : güç kullanarak
cefa : üzgü
cehennem : tamu
celal : büyüklük; kýzgýnlýk
celp : getirtme, çaðýrma
celse : oturum
cemaat : dinsel topluluk
cemiyet : toplum; kurum, dernek
cenah : kanat, yan, yön
cendere : baský
cengâver : savaþcý
cenin : dölüt, döl
cenk : savaþ
center : merkez
cenup : güney
cephe : önyüz; savaþ bölgesi
cereyan : akým, akýntý
cerrah : yarman
cesaret : yüreklilik
cesur : gözüpek, yürekli
cet : ata
cetvel : çizelge
cevap : yanýt
cevaz verme : uygun görme
cevher : öz; deðerli taþ
cevval : kýpýrdak, devingen
cezaevi : tutukevi
cazibeli : alýmlý, albenili
cezbetme : çekme, etkileme
cezir : çekilme
cidar : çeper
cidden : geçekten
ciddi : aðýrbaþlý; gerçek
ciddiye alma : gerçek sanma,
inanma
cihan : evren
cihat : savaþma
cihaz : aygýt
cihet : yan, yön
cilt : deri
cimri : elisýký
cinas : sesteþlik, eþseslik, ündeþ
cinayet : öldürüm, öldürü
cinnet : çýlgýnlýk
cins : eþey; soy; çeþit
ciro : çevirim, aktarým
civar : yöre, dolay, çevre
cömert : eliaçýk
cümle : tümce; tüm
cüretkâr : atak, kendini bilmez
cürmü meþhut : suçüstü
cürüm : suç
cüzi : az
Ç
çare : çözge, umar
çaresiz : umarsýz, onulmaz
çek : ödene
çek etmek : yoklamak,
denetimlemek
çekup : saðlýk yoklamasý, tümtaný
çekout : çýkýþ iþlemi
çember : döngü
çerçeve : kapsamca
çeþni : tadým
çet : söyleþi, gevezelik
çeync : akça alým-satýmý
çini : sýrlýtaþ
D
dahi : bile
dahili nizamname : içtüzük
dâhi : üstüninsan
daima : sürekli, sürgit
dair : deðgin, iliþkin
dalalet : sapýnç, sapkýnlýk
damping : düþürüm
darp : çarpma, vurma
darülaceze : düþkünlerevi
davet : çaðrý
davetiye : çaðrýlýk
dedektif : izlemci
dedektör : bulucu aygýt
dedüksiyon : tümdengelim
defa : kez
defakto : edimsel, eylemsel
defans : savunma
defetme : savma, savuþturma
defile : giyim gösterisi
define : gömü
deforme : deðiþme, bozulma
dehþet : yýlgý
dejenere : yozlaþma, çýðrýndan
çýkma
deklerasyon : bildirim
deklere : açýklama, bildirme
dekont : akça belgesi
dekor : bezem
delil : kýlavuz; kanýt
demagog : söz ebesi
demagoji : halkavcýlýðý
demarke : sýyrýlma
demografi : nüfusbilim
demostrasyon : gösteri
depar : çýkýþ
departman : bölüm
deplasman : dýþsaha; deðiþtirmece
depo : koruncak
depozito : önödenti, ilkakça,
önödence
derest : yakalama
derman : güç, dinçlik; umar
ders : öðrence
dert : tasa, kaygý
deruhte etme : yüklenme
deþifre : gizi çözülmüþ
despot / diktatör : buyurgan
destan : koçaklama
detay : ayrýntý
deterjan : arýtýcý
determinizm : gerekircilik
detone : aykýrý düþme
deva : umar
devalüasyon : deðer düþürümü
devamý : süreði
devriye : gezge
dezavantaj : yarar yitirimi;
elveriþsizlik
dezenformasyon : yanýltýcý bilgi
diaspora : kopuntu
didaktik : öðretici
diðer : öteki, baþka, öbürü
dijital : sayýsal
dikkat : özeni, özen
diksiyon : söyleyiþ biçimi, demece,
söylem
dikte : yazdýrým
dinamik : devingen, devimsel
dinamizm : çalýþma gücü
dinamo : güç kaynaðý
direkt : dolaysýz
direktif : buyruk
direktör : yönetici
disimilasyon : benzeþmezlik
disiplin : düzenbaðý, düzence
diskalifiye : yarýþdýþý
dispanser: saðlýkevi
distilasyon : damýtma
distribütör : daðýtýmcý
diyagram : çizenek, çizge
diyalektik : eytiþim, eytiþimsel
diyalog : söyleþme, söyleþim
diyapazon : týnlaç
diyatermik : ýsýgeçirgen
diyet : besidüzen, besibilim; karþýlýk
dizayn : tasarým, tasarçizim
dogma : inak, önyargý
doktor : saðýn
doktrin : öðreti
doküman : belge
dominant : baskýn, baþat
done : veri, belge
doping : uyarýcý, güç katýmý
dram : üzgü, üzünç
dramatik : üzgüsel
drenaj : akaçlama
dua : yakarma, yakarýþ
duayen : deneyimli, yaþlý öncü
dublaj : seslendirme
dublör : benzer, yedek oyuncu;
seslendiren
dünya : acun
dürbün : uzakgörür, bakaç
düstur : ilke, genel kural
düþman : yaðý
E
ebat : boyut
ebedi : sonsuz, ölümsüz
ebediyet : ölmezlik
ebediyen : sonsuza deðin
ebeveyn : ana baba
edat : ilgeç
edebiyat : yazýn
editör : yayýmcý
efekt : ses sandýrma
efkâr : tasa, kaygý
efkârý umumiye : kamuoyu
efor : özgüç, çaba
efsane : söylence
egzersiz : alýþtýrma
ehemmiyet : önem
ekol : çýðýr
ekoloji : çevrebilim
ekonomi : tutumbilim, varlýkbilim
ekspertiz : bilirkiþi
ekstre : hesap özeti
ekstrem : aþýrý, uç
elbet : eninde sonunda
elit : seçkin
elzem : gerekli
e-mail : elektronik posta, ileti
emare : iz
emir : buyruk
empati: duygudaþlýk
emperyalist : yayýlmacý, sömürgeci
empoze etme : dayatma
emrivaki : oldu bitti
endeks : dizin
endeskopi : içgörür
endiþe / gam : tasa
enstantane : anlýk görüntü
entegre : bütüncül
entelektüel : aydýn
enteresan : ilginç
entrika : düzence, dolantý
envanter : döküm, sayým
epigrafi : yazýtbilim
epik : yiðitsel
erkondiþýn: ýsýdengeler
ergonomik : iþe uygun
erotik : sevisel
erozyon : aþýnma, toprak yitimi
esaret : boyunduruk, tutsaklýk
esasen : doðrusu
eser : yapýt, yaratý
esir : tutsak
eskiz : taslak
eskort : koruma aracý
esrar : gizem
estetik : güzelduyu
eþantiyon : örneklik
eþkâl : biçim, görünüþ
etik : törel
etiket : ederce
etimoloji : sözcükbilim
etnik : budunsal
etüt : ön çalýþma
evvela : ilkönce
evvelce : önceleri
evveliyat : öncesi
ezeli : bitimsiz, öncesiz
F
fabl : öykünce
fahri : karþýlýksýz
fahiþ : ölçüdýþý
faiz : ürem
fakat : yalnýz, ancak
fakir : yoksul
faktör : etken
fanatik : baðnaz
fani : kalýmsýz, ölümlü
fantastik : düþsü
fantezi : düþlem, düþsü
faks : belgegeçer
faraza : sözgelimi
faraziye : varsayým
fark etmek : ayrýmsamak
farkýna varýlma : ayrýmsanma
farzetme : varsayma
faul : kuraldýþý
fasýlasýz : biteviye
fasikül : bölüntü
fasit daire : kýsýrdöngü
fatura : satýnca
fauna : hayvan varlýðý
fayans : sýrlýtaþ
fazilet : erdem
feda : gözden çýkarma
fedakâr : esirgemez, özverili
fedakârlýk : özveri
federasyon : üstbirlik
fenomen : görüngü
feragat : elçekme, özgeçi,
vazgeçme
feraset : ince görüþ, seziþ
feribot : taþýt gemisi
fesat : bozut
fest-fud : ivedi yemek
fetiþ / put : tapýncak
fezleke : sorgu özeti
fýkra : bölümcük; öykücük
fýrka : tümen
fidye : kurtulmalýk
fihrist : dizin
fiil : edim, eylem, yüklem
fikir : düþün, düþünü
fikri sabit : saplantý
fiks menü : tek liste
fikþýn : kurgu
filhakika : gerçi, gerçekten
filoloji : dilbilim
final : bitiþ, bitim, sonlama
finanse etmek : akçalamak
finiþ: varýþ
firari : kaçak, kaçkýn
fire : eksinti
fiþ : girgi
fiyat : eder
fizibilite : uygulanabilirlik
flaþ : gözalýcý
flashdisk : çubuk bellek
flora : bitki varlýðý
flu : bulanýk
fobi : korku, kuruntu, yýlgý
folklor : halkbilim, halkoyunu
fonksiyon : iþlev
fonoloji : sesbilim
fonotik : sesçil
formalite : gerekli iþlem
formasyon : biçimlenme eðitimi
formel : biçimsel
forum : toplu tartýþma
fosil : taþýl
fotokopi : izçekim, týpkýçekim
fotometre : ýþýkölçer
fragman : tanýtý
frapan : göze çarpan
fraksiyon : bölüngü
fren : durduraç
fuaye : dinlenmelik
fultaym : tümgün
fundamentalist : köktendinci
fütürizm : gelecekçilik
G
gabin : alýþveriþte aldatan
gafil : aymaz
gaflet : dalgý, aymazlýk
gaile : sýkýntý, kaygý
gaip : kayýp, yok olmuþ
gala : ilk / öngösterim
galat : büyük yanlýþ
galaksi : gökada
galebe : yengi, üstünlük
galeri : sergievi
galeyan : coþma, kaynama
galiba : belki
galibiyet : yengi
galiz : kaba
gam : tasa, kaygý
garaj : taþýtlýk
garanti / teminat : güvence
garaz : gizli düþmanlýk
gardýrop : giysilik
garnitür : yanlýk, bezenti
gasp : kapma, zorla alma
gaye : erek
gayrimenkul : taþýnmazmal
gayri iradi : istem dýþý
gayri safi hasýlat : tümgelir
genetik : kalýtýmsal, soyaçekim
genotip : soyyapý
geometri : uzambilim
gýpta : imrenme, imrenti
gýyab : yokluk, yitiklik
girdap : burgaç
global : küresel, bütünsel
grafik : çizge
grafoloji : yazýbilim
grev : iþbýrakýmý
gril : ýzgara
grup : öbek, küme
gurbet : yadel
gurbetçi : elgin
gurme : tatbilir
gurur : övünç
güruh : sürü
güya : sanki, sözde
güz : sonbahar
güzergâh : geçek
H
haber : duyum, duyut
haberleþme : iletiþim
halaskâr : kurtarýcý
halbuki : oysa
hâkim : yargýç; egemen
hakîm : bilge
hâlâ : þimdiye dek
hacir : kýsýt
hacim : oylum
haciz : elkoyma
hafýza : bellek
halef : ardýl, yerine geçen
halüsinasyon : varsaný, sanrý
hami : gözeten
handikap : engel
hanedan : soy
harekât : eylemce
hareket : devinim
harf : yazaç, imce
harika : olaðanüstü
hars : ekin
haset : kýskançlýk
hassas : duyarlý
hastalýk : sayrýlýk
haþmet : görkem
hata : yanlýþ, yanýlgý
hatýra : aný, andaç
hatýrlama : anýmsama
hatýrþinas : gönül alýcý, saygýlý
hatip : söylevci
hatta : üstelik, bile, dahasý, öyle ki
havale etmek : göçermek
havali : yöre, çevre
havsala : kavrama yetisi
hayâsýz : yüzsüz, utanmaz
hayal : düþ, saný
hayali : imgesel, düþsel
hayat : yaþam, dirim
hayati : yaþamsal
hayýflanma : acýnma, yerinme
hayran : tutkun
hayret : þaþký
hazan : güz
hazým : sindirme
hazin : dokunaklý, acýklý
hazine : gömü
hece : seslem
hedef : erek, amaç
hekim : saðýn
hem de : üstelik
hemcins : türdeþ
hemen : duraksamadan
hemfikir : oydaþ, düþündeþ
hemþehri : ildeþ
hemzemin : düzeydeþ
hentbol : eltopu
henüz : ancak, þimdiye dek
herze : boþsöz
heterojen : ayrýþýk
heves : özenti
heyelan : toprak kaymasý, göçü
heykel : yontu
hezeyan : saçmasapan
hezimet : bozgun
hýrs : doymazlýk
hiciv : yergi, taþlama
hidrografi : subilgisi
hidroloji : subilimi
hijyenik : saðlýksal
hikâye : öykü
hile : aldatý
himaye: gözetim
hipotez : varsayým
hisse : pay
hissedar : paydaþ, bölüþümcü
hissi : duygusal
hissi kablel vuku : önsezi
histoloji : dokubilim
hitap : seslenme
hiyerarþi : sýralaným, sýradüzen
hiyeroglif : resimyazý
hizip : bölek
hobi : düþkü
homojen : baðdaþýk, türdeþ
hoparlör : sesyayar
hukþat : çengel atýþ
hukuk : tüze
hulasa : kýsaca, özetle
hulusi kalp : içtenlik
hummalý : yoðun
hunhar : kan dökücü
hurafe : boþinan
huy : alýþký
huzur : erinç, dirlik
hücre : göze
hükmi þahýs : tüzelkiþi
hümanist : insancýl
hüner : beceri
hür : özgür
hüsran : düþyýkýmý
hüzün : üzgü
I
ýrk : anasoy
ýrkýyat : budunbilim
ýrkçýlýk : soyculuk
iskonto : indirim
ýslah : düzeltme
ýslahat : düzeltmeler
ýslahevi : eðitme yurdu
ýsrar : üsteleme
ýtýr : güzel koku
Ý
iade : geri gönderme
ibadet / ayin : tapýnma, tapým
ibare : sözce, deyiþ
ibra : aklanma
ibret : öðrenek
icat : buluþ, türeti
icmal : genel toplam
icra : edim
içtima : toplanma, kavuþum
idame : sürdürme
idareyi maslahat : geçiþtirme
iddia : sav
iddianame : savca
ide : düþünü
idefiks : saplantý
identik : özdeþ
ideoloji : öðreti, düþüngü
idman : alýþtýrma
idol : tapýnca
idrak : algýlama, alýmlama
ifade : anlatým, anlatýþ, söylem
iflas : tükenme , batký
iftihar : övünç, kývanç
iftira : kara çalma
ihale : eksiltme
ihata : kavrama, kuþatma
ihbarname : bildirim
ihlal : çiðnem
ihmal : savsaklama
ihracat : dýþsatým
ihsas : sezdirme
ihtar : uyarý
ihtilaf : anlaþmazlýk
ihtimal : olasýlýk
ihtiram : saygý
ihtiras : tutku
ihtiraslý : gözüdoymaz
ihtiva : içerme
ihtiyaç : gereksinim
ikametgâh : yerleþim yeri
ikametgâh ilmühaberi : oturma
belgesi
ikaz : uyarý
ikna : inandýrma
ikon : simge
ikraz : borç
iktibas : aþýrtý, alýntý
iktisap : edinim
iktisat : tutumbilim
ilahiyat : tanrýbilim
ilam : yargý bildirisi
ilan : duyuru
ilelebet : sürgit
ilham : esin, esinlenme
ilkbahar : ilkyaz
illegal : yasadýþý
illüzyon : yanýlsama
illüzyonist : gözbaðcý
ilmühaber : durum belgesi
iltica : sýðýnma
iltimas : kayýrma
im : iþaret
ima : anýþtýrma, dokundurma
imaj : imge
imalý : üstü örtülü
imkân : olanak
imla : yazým
imtihan : sýnav
imtina : kaçýnma
imtiyaz : ayrýcalýk
import : dýþalým
inat : direnim
inatçý : direngen
indeks : dizin
individüalist : bireyci
inisiyatif : öngüdü, üstünlük, öncelik
inkâr : yadsýma, yoksama
inkýlap : devrim
insicam : baðdaþýk, tutarlýk
insiyak : içgüdü
insiyaki : istemdýþý, içgüdüsel
insiyatif : öncecilik, üstünlük
integral : tümlev
internet : bilgisunar
interaktif : etkileþimsel
intiba : izlenim
intibak : uyum, uyum saðlama
intihal : aþýntý, aþýrma
intihap : seçim, seçme
intihar : özkýyým
intikal : kavrama
intikam : öç
inziva : yalnýzlýk
ipotek : tutu
iptidai : ilkel
irade : istenç
irfan : bilme, uzsezi
ironi : alaysama, alaysýlama
irrasyonel : usdýþý
irsaliye : gönderme belgesi
irsi : kalýtsal
irsiyet : soyaçekim, kalýtým
irtibat : baðlantý
irtica : gericilik
irticalen : doðaçtan
irtifa : yükselti
irtisam : izdüþüm
isabet : yerindelik
iskonto : indirim
ispat : tanýt, tanýtlama
israf : savurganlýk
istatistik : sayýlama, sayýmsal
istiap : sýðdýrma, dolunca
istidat : yetenek
istif : düzgün yýðýn
istifa : çekilme
istihdam : iþlendirme
istihsal : üretim
istikbal : gelecek
istiklal : baðýmsýzlýk
istikrar : sürerge, durulma
istirdat : geri alma
istismar : sömürme
istisna : ayrýnca
istisnai : ayrýksý, kuraldýþý
istiþare : danýþma
iþaret : im, imlem, iz, belirti
iþkence : kýyýnç, yýldýrý
itaatsiz : sözdinlemez
itfaiye : söndürücü
ithaf : sunu
ithalat : dýþalým
itham : suçlama
itibar : saygýnlýk
itidal : soðukkanlýlýk
itikat / iman : inanç
itilaf : uyuþmazlýk
itina / ihtimam : özen
itiraz : karþýdurma
itiraz-ý kayt : çekince
ittifak : baðlaþma
ivecen : aceleci
izafi : baðýl, göreli, görece
izaleiþüyu : ortaklýðý bozma
izdiham : insan yýðýlmasý
izobar : eþbasý
izohips : eþyükselti
izolasyon : yalýtým
izolebant : yalýtým sargýsý
izoterm : eþsýcak
izzetinefis : özsaygý, onur
J
jakoben : tepeden inmeci
jenerasyon : soy, kuþak
jenerik : tanýtýmlýk
jenosit : soykýrým
jeoloji : yerbilim
jeomorfolog : yüzeybilimci
jeotermal : yerýsýl
jet-ski : su kýzaðý
jogging : koþu
jübile : kutlama töreni
jüpon : içetek
jüri : seçici kurul
K
kaadir :gücüyeter
kaale almak : önem vermek
kabil : olabilir
kabiliyet / istidat : yetenek
kabir : gömüt
kablelvuku : olmadan önce
kabotaj : deniz iþletmesi
kâbus : karabasan
kadar : deðin, dek, ölçüde
kadastro : yeryazým
kadavra : ölük
kader, baht : alýnyazgýsý
kadim : eski, çoktanki
kadir : deðer
kadirþinas : deðerbilir
kadük : geçerliliði kalmamýþ
kâfi : yeterli
kafiye : uyak
kahýr : üzüntü, ezginlik
kâhin : bilici
kaide : kural, taban
kaim olma : yerine geçme
kâinat : evren, acun
kalbi : içten
kale : kurgan
kale almak : önem vermek
kalibrasyon : ölçümleme
kalibre : çapölçer
kalifikasyon : niteliklilik
kaligrafi : yazý biçimi
kalite : nitelik
kalori : ýsýn
kalorifer : ýsýveren, ýsýtaç
kalorimetre : ýsýölçer
kalp : yürek, gönül
kambiyo : deðiþtirim
kameriye : çardak
kamp : dinlenek
kampüs : yerleþke
kamufle : alalama
kanaat : kaný
kanalizasyon : pis su yolu
kantitatif : nicel
kaparo : önakça, güvenmelik
kapasite : sýða
kapital : anamal
kapitülasyon : ayrýcalýk
kapris : özenç
kâr : artýnç
karakter : ýra, özyapý
karakteristik : özgül, belirtici
kargo : yük
karine : ipucu
kariyer : uzmanlaþma
karizma : büyüleyim
karizmatik : büyüleyici
kartvizit / jenerik : tanýtmalýk
kasýt : amaç, erek
kasko : güvencelik
kâþif : bulam
kaatil : öldüren
katil : öldürme
kâtip : yazman
katalog : dizit
katliam : toplu öldürüm, kýrým
katot : eksi uç
kavim : budun, ulus
kavis : yay, eðmeç
kayýp / zayi : yitik
kefalet : yükümleme
kefil : yükümcü
kelime : sözcük
kemer : belbaðý
kesafet : yoðunluk, koyuluk
keþiþleme : akçayel
keþke : ne olurdu
keþmekeþ : karýþýklýk
ketum : aðzýsýký
keyif : tat, sevini
keza : yine, öyle
kýrtasiye : yazý gereçleri
kýsas : diþediþ
kýssa : öðütlük, öðütçe
kýstas / kriter : ölçüt
kýta : anakara
kýyafet : giysi
kýyaslama : örnekseme
kýymet hükmü : deðer yargýsý
kibir : büyüklenme
kifayet : yeterlik
kinaye : deðinmece, dokundurma
kinetik : devimsi
kisve : giyim, kýlýk
kitabe : yazýt
kitap : okunca, betik
klan : sop
klas : bölüt
klima : ýsýdüzenleyici
kliþe : kalýplaþmýþ
koçaklama : destan
kodifikasyon : düzenleme
kokteyl : içkili toplantý
kolaj : kesyap
kolektif : iþbirlikli
kolektör : toplaç
kolokyum : bilimsel toplantý
kolonlama : özdeþleme
komandit : karma sorumlu
kombine : birleþik
komedi : güldürü
komisyon : yüzdelik, yarkurul
komite : kurul
kompetitif : yarýþýmcý
kompleks : karmaþýk
komplike : karmaþýk, dolaþýk
komplo : gizdüzen
kompozitör : besteci
komprador : iþbirlikçi
kompütür : bilgisayar
komünikasyon : iletiþim
kondisyon : erk
kondüsyon : tümdurum
konfigürasyon : yapýlandýrma
konfirmasyon : doðrulama
konfor : gönence
konformist : uyguncu, uyarcý
kongre : kurultay
konjoktivite : göz yangýsý
konjonktür : topludurum
konkardato : batýþ anlaþmasý
konkur : yarýþma
konsantrasyon : yoðunlaþma
konsept : kavram
konsensüs : uzlaþým, anlaþým
konser : dinleti
konserve : saklanca
konsalidasyon : pekiþtirme
konsorsiyum : uluslararasý ortaklýk
konstrüksiyon : yapým, yapý
konsültasyon : görüþ alýþveriþi
konþimento : alýndý belgesi
kontenjan : saptanca
konteyner : kutuyük
kontra : karþý, aykýrý
kontrast : karþýtlýk
kontrat : sözleþme
kontrolör : denetçi
konvansiyon : anlaþma
konvektör : ýsýyayar
konvertibilite : çevirgenlik
koordinasyon : eþgüdüm
koprodüksiyon : ortak yapým
kopya : eþlem
korelasyon : baðlýlaþým, ilgileþim
koridor : geçenek
korse : sargaç
kortej : tören alayý
kostüm : giysi
kota : üleþi
kotasyon : deðer belirleme
kotlamak : imlemek
kotra : yelkenli
kozmoloji : evrenbilim
kozmonot : uzayadamý
kozmopolit : evrendeþ
kozmoz : evren
kör : görmez
kötü talih : karayazý
kramp : kasýnç, kasýlma
kravat : boyunbaðý
kreasyon : yaratý
kredi : ödenç, güven
kredibilite : güvenilirlik
krematoryum : yakmalýk
kriminoloji : suçbilim
kripto : imli yazý, gizli yazý
kriter : kýstas, ölçüt
kritik : eleþtiri, sorul
kriz : bunalým
kroke : esrik
kroki : taslak
kromozom : soyaktaran
kronik : süreðen
kronoloji : süredizin
kronometre : süreölçer
kros : kýr koþusu
kurs : alýþým
kursiyer : alýþman
kuruntu : iþgil
küfür : sövgü
kült : tapýnç
kültür : ekin
kümülatif : katlanmýþ, yýðýþýmlý
küstah : kendini bilmez
kütüphane : okuncalýk
L
laboratuar : deneylik
labtop : dizüstü bilgisayar
laf / lakýrdý : söz
lafügüzaf : boþsözler
lahit : gömüt
lakayt : ilgisiz
lakin : ama, þu var ki
lalettayin : geliþigüzel
latife : þaka
lavabo : elyunaðý
layýk : yakýþan, yaraþýk
lazým : gerek, gerekli
leasing : kiralama
lebiderya : deniz kýyýsý
legal : yasal
lehine : yararýna
leksikoloji : sözlükbilim
lenguistik : dilbilim
levazým : gereçler
levha : tanýtaç
lezzet : tat
link : baðlantý, iliþim
lirizm : içsellik
lisan : dil
lisans : yetki belgesi
liste : dizelge
literatür : yazýnca
litografya : taþbasmasý
litosfer : taþküre
liva : tugay, sancak
liyakat : yararlýk, yaraþýrlýk
liyezon : ulama
lizing : kiralama
lobi : beklenek
lodos : karayel
logo : simgeyazý, belirtke
lojistik : donaným
lojman : görevli konutu
lokanta : aþevi
lokavt : iþkapatýmý
lüzum : gereksinim
M
macera : serüven
maddi : özdeksel
mafsal : eklem, oynakyeri
maðdur : kýygýn
maðlubiyet : yenilgi
maðrur : kendini beðenmiþ
mahcur : kýsýtlý
mahkeme : yargýlýk
mahkûm : yargýn, yargýlý
mahpus / mahbus : tutuklanmýþ
mahreç : çýkýþ yeri, çýkak
mahrum : yoksun
mahsuben : yerine sayarak
mahsul : ürün
mahsus / has : özgü
mahzur : sakýnca, engel
makam / mevki : orun
makanizma : düzenek
makara : sarýmlýk
makber : gömüt
makbuz : alýndý
maksat : amaç, erek
maksimum : doruk, en üst, son sýnýr
maktul : öldürülen
makul : anlayýþlý, usa uygun
makûs : uðursuz
mali : akçalý
malik : iye
maliyet : eder
malum : bilinen
malzeme : gereç
mamafih : yine de, böyle iken
mamur : bayýndýr
mana : anlam
manej : at eðitim yeri
manevi : tinsel, içsel
maneviyat : yürekgücü
mani : engel
manifesto : bildiri
manipülasyon : güdümleme
manivela : kaldýraç
manometre : basýölçer
mansiyon : övgüdeðerlik
manþet : üst baþlýk, kolluk
mantýk : sözge
maraz : sayrýlýk
maraton : en uzun koþu
marifet : beceri
marjinal : sýradýþý, uçta
marka : belik
market : satým yeri
marketing : pazarlama
marmelat : ezme
maruz býrakmak : uðratmak
maruzat : sunuþ, diyecek
masaj : ovma
mask : yüzkalýbý
maske : örteç
maskot : uðurluk
masör : ovucu
masraf : gider
mastar : eylemlik
masum : suçsuz
masun : dokunulmaz, korunmuþ
mat : donuk
matbaa : basýmevi
matbu : basýlý
matbuat : basýn
matem : yas
matematik : sayýbilim
materyal : gereç
materyalist : özdekçi
matine : gündüzlük
matkap : delgi
matuf : yöneltilmiþ
mayo : denizlik
mazbata : tutanak
mazbut : derli toplu
mazeret : engel, engellik
mazhar : eriþmiþ, eriþen
mazi : geçmiþ
mazlum : uysal
meal : anlam, kavram
mecaz : deðiþmece
mecazý mürsel : doðal deðiþmece
mecbur : yükümlü
meccani : karþýlýksýz
mecnun : tutkun, çýlgýn
mecra : akak, yatak
meczup : sapýk
meçhul : bilinmeyen, belirsiz
med : çekme
medar : dayanak, dönence
medar olmak : yardýmý olmak
medarý iftihar : övünce
medarý maiþet : geçim aracý
meddah : övücü
meddücezir : gelgit
medeni : uygar
medet : yardým
medfun : gömülü
meditasyon : derin düþünme, dalýnç
medya : iletiþim araçlarý
medyun : borçlu
mefharet : övünç, kývanç
mefhum : kavram
mefkure : ülkü
mefluç : kötürüm
mefruþat : döþemelikler
meftun : vurgun, tutkun
megaloman : büyüklük delisi
megapol : devkent
meðer : oysa
mehil : önel
mekân : uzam
mekanik : devinimbilim
mektup : betik
melal : usanç
melankoli : karakaygý
melek : gökçe
meleke : yeti, yatkýnlýk
melez : katýþýk
melodi : ezgi
melul : usanmýþ, bezgin
memnu : yasak
memnun : sevinçli
memur : iþyar
memorandum : diplomatik nota
memori : bellek
memur : iþyar
men : yasaklama, önleme
mendirek : dalgakýran
menfez : aðýz
menfi : olumsuz
menfur : iðrenç
mengene : sýkmaç
menkýbe : öykü, övmece
menkul : taþýnýr
mensubiyet : ilinti, ilgililik
mensur : düzyazý
menþe : köken
menzil : konaklama yeri, erim
mera : otlak
meram : istek, erek
merasim : tören
merhale : aþama
merhamet : acýma
mer’i : yürürlükte olan
meridyen : boylam
mersiye : aðýt
mesafe : uzaklýk
mesai : çalýþma
mesaj : ileti, söylem
mesela : örneðin, sözgelimi
mesele : sorun
mesire : gezinti yeri
mesken : konut
meslek : uðraþdalý, geçimyolu
mesnet : dayanak
mest : esrik
mesul : sorumlu
meþgale : uðraþ
meþgul : dalgýn, uðraþan
meþguliyet : uðraþý
meþhur : ünlü
meþru : yasaya uygun
meþrubat : içecekler
meþum : uðursuz
meþveret : danýþma
met, med : kabarma
metafizik : doðaötesi
metafor : eðretileme
metamorfoz : baþkalaþma
metanet : dayanca
metcezir : gelgit
meteor : göktaþý
methiye : övgü, güzelleme
metodoloji : yöntembilim
metro : yeraltý ulaþýmý
metrukât : býrakýt
mevcudiyet : varlýk, varoluþ
mevduat : yatýrým
mevhum : sanal; kavram
mevki : yer, konum
mevkuf : tutuk, tutuklu
mevsim : sürem
mevta : ölüler
mevzu : konu, baðlam
mevzuat : kurallar
mevzubahis : söz konusu
mey : içki
meyus : umutsuz
mezalim : kýyýmlar
mezar : gömüt, sin
mezat : açýk artýrma
mezbaha : kesim yeri
mezbele : çöplük
mezbur / mezkûr : adýgeçen
meziyet : üstünlük niteliði
mezra : tarla
mezun : bitirmiþ, yetkili
miat : kullanma süresi
mýsra : dize
mihenk : denektaþý
mihman : konuk
mihnet : sýkýntý
mihrak: odak
mikrofon : sesalýr
mikser : çýrpýcý
mikyas : ölçek
milenyum : binyýl
militarizim : orduculuk
millet : ulus
milletvekili : saylav
milli : ulusal
mimik : kýmýltý
minimum : en düþük, altsýnýr
minnet : iyilik borcu
miralay : albay
miras : kalýt
misafir : konuk
misak : sözleþme, antlaþma
misal : örnek, sözgeliþ
mistik : gizemci
misyon : özgörev, amaç
mitoloji : söylencebilim
mizaç : özyapý
mizah : gülmece, alaysýlama
mizahi : alaycý
mizansen : oyun düzeni
moda : izlenti
modem : çevirge
modern : çaðcýl
modülasyon : geçiþ, deðiþme
mola : dinlenim
monarþi : tekerklik
monitör : görüntülük
monogami : tekeþlilik
monolog : tekli konuþma
monoteizm : tektanrýcýlýk
monoton / yeknesak : tekdüze
montaj : kurma, kurgu
moral : yürek gücü, içgücü
moratoryum : borç erteleme
morfoloji : biçimbilim
morg : ölüklük
mostralýk : göstermelik
motif : örge
motiv : güdü
motivasyon : isteklendirme
mönü : yemek listesi
muaccel : ivedi
muadelet : eþdeðerlik
muadil : eþdeðer, denkteþ
muaf : baðýþýk
muafiyet : baðýþýklýk
muahede: antlaþma
mualla : yüce
muallak : asýlý, boþta
muallim : öðretmen
muamelat : iþlemler
muamele : iþlem, davranýþ
muamma : bilmece, gizlence
muarýz : karþý gelen
muasýr : çaðdaþ
muaþeret : görgü
muavenet : yardým
muayene : baký
muayyen : belirli
muazzam : ulu
muazzep : sýkýntýlý
muazzez : saygýdeðer
mübah : olurlu
mubayaa : satýnalma
mucibince : gereðince
mucip sebep : gerekçe
mucit : türetmen, bulan
mucize : tansýk, olaðandýþý
mudi : yatýrýmcý
mufassal : ayrýntýlý
mugalata : yanýltmaca
mugayir : aykýrý
muðber : küskün, kýrgýn
muðlak : anlaþýlmaz
muhabere : yazýþma
muhabir : bildirmen
muhacir : göçmen
muhafazakâr : eskiye baðlý
muhakeme : usavurma
muhakeme etme : yargýlama
muhalefet : karþýtçýlýk
muhalif : karþýcýl
muhammen : oranlanan
muharebe : savaþma
muharrer : yazýcý
muharrir : yazar
muhasara : kuþatma
muhasebe : saymanlýk
muhatap : söz söylenen
muhayyel : düþsel
muhayyile : düþgücü, imgelem
muhbir : eleveren
muhip : seven
muhit : çevre, yöre
muhkem : saðlam
muhlis : katkýsýz
muhtaç olma : gereksime
muhtar : özerk
muhtasar : kýsaltýlmýþ
muhtelif : çeþitli
muhtemel : olasý, umulur
muhterem : saygýdeðer
muhteris : tutkulu
muhteþem : görkemli
muhteva : içerik, kapsam
muhtýra : andýç
mukabele : karþýlýk verme
mukadderat : alýnyazýsý, yazgý
mukallit : öykünmeci
mukavele : sözleþme
mukavemet : direniþ; dayanýrlýk
mukavim : dayanýklý
mukayese : karþýlaþtýrma
mukim : oturan
muktesep : aktarýlmýþ
muktedir : gücü yeten
multivizyon : yansýtmalý gösterim
munis : sevimli
muntazam : düzenli
munzam : katma, ekleme
murabba : dördül
murakabe : denetleme
murakýp : denetçi
muris : kalýtçý
musahabe : söyleþme
musallat olma : baþýna dolanma
musibet : uðursuz, sýkýntý
mustarip : acý çeken
mutaassýp : baðnaz
mutabakat : uyuþma,uyum
mutasyon : deðiþinim
mutat : alýþýlmýþ
muteber : güvenilir, geçerli, saygýn
mutedil : ýlýmlý, ýlýman
mutemet : güvenilir kiþi
mutena : özenilmiþ, saygýn
mutlak : tek, salt, yalnýz, saltýk
mutlaka : kesinlikle
muttali olma : öðrenme
muvacehesinde : karþýsýnda
muvafakat : uygunluk, onay, olur
muvaffak : baþarýlý
muvakkat : geçici
muvasala : eriþim, ulaþým
muvazaa: danýþýklýk
muvazene : denge, denklik
muvazi : koþut
muvazzaf : ödevli, görevli
muzaffer : utkulu
mübadele : deðiþtokuþ
mübah : olurlu
mübalaða : abartma
mübarek : kutlu, uðurlu
mübayaa: satýnalma
mübeccel : yüce, ulu
müberra : aklanmýþ
mücadele : savaþým, uðraþ
mücavir : komþu
mücehhez : donatýlmýþ
mücella : parlak
mücerret : soyut, yalnýz
mücerrit : yalýtkan
mücessem : üç boyutlu, kabartma
mücevher : taký
mücrim : suçlu
müdafaa : savunma
müdafi : savunucu
müdavim : sürekli
müddeiumumi : savcý
müddet / zaman : süre
müdrik : anlamýþ, anlayan
müdrike : alýmlama
müebbet : sonsuz
müeccel : ertelenmiþ
müellif : yazar
müesses : kurulu, kurulmuþ
müessif : acýnacak
müessir : etkili
müeyyide : yaptýrým
müfettiþ : denetmen
müfit : yararlý
müflis : batkýn
müfredat : ayrýntýlar
müfrit : aþýrý
müfteri : karaçalýcý
mühim : önemli
mühimmat : savaþ gereçleri
mühlet : belirli süre
müjde : muþtu
mukayese : ölçüþtürme
mükâfat : ödül
mükellef : yükümlü
mükemmel : eksiksiz
mükerrem : saygýn
mükerrer : yinelenmiþ
müktesebat : edinç
müktesep : kazanýlmýþ
mülahaza : düþünce, görüþ
mülakat : görüþme
mülaki : kavuþan, buluþan
mülazým : teðmen
mülga : yürürlükten kaldýrýlmýþ
mülk : taþýnmazmal, ülke
mülkiyet : iyelik
mülteci : sýðýnmacý
mültivizyon : yansýtmalý gösterim
mümbit : bitek, verimli
mümkün : olanaklý
mümkün mertebe : olabildiðince
mümtaz : seçkin
münafýk : ikiyüzlü
münasebet : iliþki, baðýntý, bað
münasip : uygun, yaraþýk
münazara : savlý tartýþma
münekkit : eleþtirmen
münevver : aydýn
münezzeh : arýnmýþ
münferit : tekil, tek, kendi baþýna
münhal : açýk, boþ
münzevi : kaçýnýk, çekilgin
müphem : belirsiz, anlaþýlmaz
müptela : tutulmuþ
müracaat : danýþma, baþvuru
müradif : eþanlamlý, anlamdaþ
mürafaa : sözlü duruþma
mürebbiye : eðitici
müreffeh : gönençli
mürekkep : bileþik, yazý boyasý
mürettip : dizgici, dizmen
mürit : izdeþ
mürþit : yol gösterici
mürteci : gerici
mürtesem : izdüþüm
mürur : aþým
müruri zaman : zaman aþýmý
mürüvvet : iyilikseverlik
müsabaka : yarýþma, ölçüþme
müsademe : çarpýþma
müsadere : elkoyma
müsait : uygun, elveriþli
müsamaha : görmezden gelme
müsavat : eþitlik
müsavi : eþit
müsbit / müsbite : kanýtlayan
müsebbip : neden
müsecca : uyaklý söz
müseddes : altýgen
müsekkin : yatýþtýrýcý
müselles : üçgen
müselsel : ardý ardýna
müsemma : adlanmýþ
müsnet : dayatýlmýþ
müsbet : olumlu
müsrif : savurgan, tutumsuz
müstacel : ivedi
müstafi : iþinden çekilen
müstahak : kazanýmlý
müstahdem : görevli
müstahkem : saðlamlaþtýrýlmýþ
müstahsil : üretici
müstakbel : gelecekteki
müstakil : baðýmsýz
müstamel : kullanýlmýþ
müstantik : sorgu yargýcý
müstefit : yararlanan
müstehcen : açýk saçýk
müstehlik : tüketen
müstehzi : alaycý
müstemleke : sömürge
müsteniden : dayanarak
müstenkif : çekimser
müsterih : kaygýsýz, içi esen
müstesna : ayrýcalý, üstün
müstevi : düzlem
müstevli : yayýlan, ele geçiren
müsvedde : taslak
müþahede / rasat : gözlem
müþahhas : somut
müþahit : gözlemci
müþavir : danýþman
müþerref olma : onur duyma
müþfik : sevecen
müþir : gösterge
müþkül : çetin, güç
müþtak : aþýrý istekli
müþteki : yakýnan
müþtemilat : eklentiler
müþterek : birlikte
müþteri : alýcý
mütalaa : irdeleme
mütareke : býrakýþma
müteaddit : birkaç, birçok, çok
müteahhit : yüklenici
müteakýben : ardý sýra
müteallik : iliþkin, ilintili
mütebaki : geri kalan
mütebessim : güleç
mütecanis : türdeþ, baðdaþýk
mütecaviz : saldýrgan
mütecessiz : gözetleyen
müteessir : etkilenen, üzülmüþ
mütefekkir : düþünür
mütegallibe : derebeyi
mütegayir : karþýt olan
müteharrik : devingen
mütehassýs : uzman
mütehassis : duygulanma
mütekabil : karþýlýklý
mütekait : emekli
mütekâmil : olgun
mütemadi : aralýksýz
mütemayil : eðilimli
mütemmim : bütünleyici
mütenahi : bitimli, sonlu
mütenasip : oranlý, uygun
mütenazýr : bakýþýmlý
müteradif : eþanlamlý
mütercim : çevirmen
mütereddit : çekingen, ikircikli
mütesanit : dayanýþýk
mütesavi : eþit, eþ olan
müteselsil : ardý ardýna
müteþekki : yakýnan
mütevazi : gösteriþsiz, alçak gönüllü
müteveccih : yönelmiþ
müteveffa : ölmüþ
mütevekkil : yazgýcýl
mütevellit : ileri gelmiþ
mütevezzi : daðýtman
müteyakkýz : uyanýk, tetikte
müthiþ : ürküten, umulmayan
müttefik : baðlaþýk, anlaþmýþ, oydaþ
müttefikan : oybirliðiyle
müttehim : suçlanan
müteþebbis : giriþimci
mütevellit : doðurtan
müzakere : görüþme
müzayede : artýrma
müzdeviç : eþlenik
müzekker : eril
müzeyyen : süslü
müzmin : süregen
N
nabýz : atardamar
naçiz : deðersiz
nadide : görülmemiþ
nadim olma : yerinme
nadir : az bulunur
nafaka : geçimlik
nafýa : bayýndýrlýk
nafile : boþuna
naðme : ezgi, ses
nahif : çelimsiz
nahiye : bucak
nahoþ : beðenilmeyen
nakavt : oyundýþý kalmak
nakýs : eksi, eksik
nakit : akça
nakkaþ : bezekçi
nakletme : taþýma, anlatma
nakli : söylenegelen
nam / ünvan : san, ün
namaðlup : yenilmemiþ
namalum : bilinmeyen
namdar : ünlü
name : betik
namert : alçak, korkak
namüsait : elveriþsiz
namütenahi : bitimsiz, sonsuz
namzet : aday
nankör : iyilikbilmez
nara : baðýrýþ
narenciye : turunçgiller
narin : inceyapýlý
narkoz : uyuþturma
narsist : özsever
nas : inak
nasihat : öðüt
nasip : düþem
nasyonal : ulusal
natamam : bitmemiþ
natýka : söyleme yetisi
nativizm : doðuþtancýlýk
natuk : iyi konuþan
natüra : doða
natüralizm : doðalcýlýk
natülmort : ölüdoða
nazar : bakýþ, gözatma
nazaran : göre, oranla
nazarý dikkate almak : önem verme
nazari : kuramsal
nazariye : kuram
nazým : koþuk
nazire : benzek, benzetileme
nebat : bitki
nebze : bir parça, pek az
necip : soylu
nedamet : yerinme
nefaset : güzellik
nefes : soluk
nefis : çok güzel, özvarlýk
negatif : olumsuz
nekahet : iyileþme
nema : artma, ürem
nesep : soybaðý
nesil : kuþak, döl
nesir : düzyazý
neþriyat : yayýn
netice : sonuç
netvörk : biliþimaðý
nevroloji : sinirbilim
nevroz : sinirce
nezaket : incelik
nezaret etme : bakma, gözetme
nida : ünlem, haykýrý
nifak : ayýrga, ayrým
nigâr : güzel, sevgili
nihai : son
nihayet : son, sonunda
nihilizm : yoksayýcýlýk
nikbin : iyimser
nikneym : takma ad
nimet : ergi
nisap : yeter sayý
nispet : oran
nisyan : unutuþ
niþan : im, iz, belirti
niþan almak : gezlemek
niþangâh : bakýncak
niyet : erek
nizam : düzen, yol
nizamname : tüzük
nodül : yumrucuk
nofrost : karlanmaz
noksan : eksik
nokta : durgu, benek
norm : izge, ölçü, kural, ilke
nostalji : aný, geçmiþe özlem
nostaljik : özlemli
nosyon : kavrayýþ
not : saptam
nöroloji : sinirbilim
nötr : yansýz
nötralizasyon : etkisizleþtirmek
numune : örnek
nutuk : söylev
nü : çýplak
nüans farký : ince ayrým, ayýrtý
nüfuz : söz geçerlik
nükte: ince anlamlý
nüsha : eþiz, eþyazý
nüve : çekirdek
nüzul : inme
O
obje : nesne
objektif : nesnel
obligasyon : yükümlülük
observasyon : gözlem
obsesif : takýntýlý
obstrüksiyon : engelleme
ofans : atýlým
ofis : iþyeri
ofsayt : açýða düþme
ofset : düzbaský
o halde : öyleyse
okeyleme : oldulama, onaylama
ombudsman : kamu denetçisi
onlayn : çevrimiçi
onomastik : özbudunbilim
onore : onursal
ontoloji : varlýkbilim
operasyon : iþlemce
opsiyon : seçme yetkisi
optimal / optimum : en uygun
optimizm : iyimserlik
ordövr : önyemek
organize etmek : düzenlemek
orijin : köken, baþlangýç, kök
orijinal : özgün
oryantal : doðu’ya iliþkin
oryantasyon : alýþtýrma, uyum
oþinografi : denizbilim
otantik : gerçek, özgün, yerel
otizm : içekapanýþ
otobiyografi : özyaþam öyküsü
otokritik : özeleþtiri
otomatik : özdevinim
otonom : özerk
otopsi : gözle görü, ölüaçýmý
otorite : yetke
otoriter : sözdinletir
Ö
ödem : þiþlik
ömür : yaþam
örf : töre, gelenek
ötenazi : ölmelik
özür : engel, eksiklik
P
padok : at gezdirmeliði
paleontoloji : taþýlbilim
pakt : antlaþma, baðýt
paleografya : eski yazý bilgisi
paleontoloji : eski varlýkbilim,
taþýlbilim
palyatif : geçici, anlýk
pandomim : sessiz oyun
panel : açýk oturum
panik : ürkü
pankart : duyurumluk
pano : duyuru tahtasý
panorama : genel görünüm
panteizm : tümtanrýcýlýk
pansiyon : barýncak
para : akça
paradigma : deðerler dizisi,
örneksem
paradoks : aykýrý düþünce,
karþýtlam, çeliþki
paraf : imce
paragraf : bölümce, bölüntü
paralel : koþut, enlem
parametre : deðiþtirgen
parankima : özdekdoku
parantez : ayraç
paratoner : yýldýrýmsavar
parazit : asalak
pardon : baðýþlayýn
parfüm : güzel koku
parite : deðer eþitliði
parkur : koþmalýk, koþuyolu
parlamento : kamutay
parodi : gülünçleme
parsel : bölgü
partner : eþ, ortak
parttaym : yarýgün
pasaport : geçiþlik
pasif : edilgen, eylemsiz
paso : yolkimliði
pastoral : kýrsal
pastörize : arýnmýþ
paten : kaymalýk
patent : buluþ belgesi
patika : yolak, izlek
patoloji : hastalýklar bilimi
patriarkal : ataerkil
patron : iþveren
pedagoji : eðitimbilimi, eðitbilim
pekâlâ : pekiyi, peki
pencere : bakanak
perakende : tekten, azar azar
performans : baþarým, edimgücü
pergel : yayçizer
periyot : sýralama, döngü
periyodik : dönemli, dönüþümlü
personel : görevliler
perspektif : görünge, derinlik
pervane : dönencek
pervasýzca : çekinmeksizin
pesimit : kuramsar, kuþkucu
peþinat : öncelik
peþin hüküm : önyargý, takýnç
pey : önakça
peygamber : tanrý elçisi, yalvaç
payidar / baki : kalýmlý
peyzaj : kýr görüntüsü
pilot : uçman
pist : yarýþlýk
piþmanlýk : yerinme
pitoresk : gözalýcý
piyes : oyun
plaj : kumsal
plaka : tanýtaç
plaket : onurluk, anýmlýk
plan : izlek, tasarý
plasman : yatýrým
plebisit : tümdanýþ
pleybek : söylemseme
pleyof : üstöbek
plurizm : çokçuluk
podyum : seki
poezi : deyiþ
polemik : söz (yazý) dalaþý, tartýþý
polifoni : çokseslilik
poligami : çokeþlilik
poligon : atýþ alaný; çokgen
poliklinik : toplubakýlýk
polinom : çok terimli
polis : kolluk
polisiye : güvenlikle ilgili
politeizm : çoktanrýcýlýk
politika : ülke yönetimi, yönelti
popülasyon : nüfus; varlýk
popüler : sevilen, tanýnan
popülist : yardakçý, yaranmacý
portatif : taþýnabilir
portföy : akçalýk, belgitlik
portmanto : askýlýk
portre : betimce
postrestant : beklerulak
postülat : öndoðru, kanýt
poþet : torba
potansiyel : gizilgüç
potin : boðazlý ayakkabý
potpuri : karmaca
poyraz : kuzey yeli
poz : duruþ
pozisyon : konum, durum
pozitif : olumlu, artý
pozitivizm : olguculuk
pörseptif : algýsal
pragmatik : yararcý
pratik : kýlgýsal; uygulamalý
pratisyen : uzman olmayan,
saðýtman
praymtaym : izlencelik
prefabrik : hazýryapým ev; kurma
prensip / umde : ilke
pres : sýkacak; baský
prese : sýkýþtýrýlmýþ
prestij : saygýnlýk
prevantoryum : önleyimevi
prezentabl : sunulmaya deðer
prezante : tanýþtýrma, sunma
prezervatif : koruyucu
prim : iþ ödülü
primitif : ilkel
printir : yazýcý
priusesör : iþlemci
priz : girgilik
probabilizm : olasýcýlýk
problem : sorun
prodüksiyon : yapým
prodüktivite : verimlilik
prodüktör : yapýmcý
profesyonel : uðraþman
profil : yan görünüm
program : tasýmlama ; izlence
proje : öntasarý, tasarý
projeksiyon : yansýtým
projektör : ýþýldak
proleter : emekçi
prolog : önsöz, öndeyiþ
promosyon : özendirme
propoganda : yaymaca
propogandist : yayman, tanýtman
prosedür : yöntem, yol, izlek
proses :süreç
prospektüs : tanýtmalýk
protez : takma
protokol : tören düzen; sözleþme
prototip : ilk örnek
prova : deneme, sýnama
provizyon : karþýlýk sorma
provoke etmek : kýþkýrtmak
prömiyer : ilk oyun, ilk gösteri
psikanaliz : tinsel çözümleme
psikolog : tinbilimci
psikoloji : ruhbilim, tinbilim
put : tapýncak
pülvarizatör : püskürteç
R
rab : tanrý
rabýt edatý : baðlaç
rabýta : bað, iliþki
radde : kerte, aþama
radikal : kökten, köktenci
radyasyon : ýþýma, ýþýným
radyatör : ýsýyayar (oto’da)
radyoaktif : ýþýnetki
radyolink : telsiz baðlantý
radyoloji : ýþýnbilim
radyometre : ýþýnölçer
radyoterapi : ýþýnlý saðaltým
rafinaj : arýtým
rafine : arýtýlmýþ
rafting : sal yarýþý
raðbet : ilgi, deðer verme
raðmen : karþýn, yine de
rahata kavuþma : gönenme
rahîm : esirgeyen, koruyan
rahim : döl yataðý
raket : vuraç
râkým : yükselti
rakip : karþý olan
ram : boyun eðme
ramak : az
randýman : verim
rant : getirim, emeksiz gelir
rantabilite : verimlilik
rapor : yazanak
raportör : inceleme sunucusu
rasat : gözlem
rasathane : gözlemevi
raspa : kazýyýcý
rasyonalist : usçu
rasyonel : usa dayanan, ussal
ray : kayga
rayiç : geçerdeðer
resen : kendi baþýna, kendiliðinden
rey : oy, görüþ
reaksiyon : tepki, tepkime
realist : gerçekçi
realite : gerçeklik
realizm : gerçekçilik
reasürans : ikiligüvence
red : yadsýma
redaksiyon : yazýmlama, yazýdüzen,
yayýmdüzen
reddiye : savunum
redüksiyon : indirgeme
reel : gerçek
reenkarnasyon : tin göçü
reeskont : ikinci kýrdýrma
refah : gönenç, bolluk, dirlik
refakat : eþlik etme, yoldaþlýk
referandum : halkoylamasý, kamu
oylamasý, tümdanýþ
referans : kaynakça
refleks : yansý, tepke
reform : dönüþüm, düzeltme
refüj : orta kaldýrým
refüze : geri çevirme
regülatör : düzenleyici, düzenleç
rehabilitasyon : iyileþtirme
rehber : yol gösterici, kýlavuz
rehin : tutu
rejim : yönetim
rejisör : yönetmen
rekabet : yarýþma
reklam : tanýtý, özendirim
rekor : en üstün aþama
rekortmen : eriþmen
rekreasyon : dinlenme alaný
relativizm : görecilik
rencide olma : incinme
rençber : tarýmcý
rengârenk : alacalý
repertuvar : sunumluk
reprodüksiyon : özdeþbaský,
eþizbaský
resen : doðrudan doðruya
resepsiyon : baþvuru yeri;
törençaðrý
resesif : çekinik
resim : boyam
resmen : bile bile
resmi geçit : geçit töreni
restitüsyon : yeniden tasarýmlama
restoran : aþevi
restorasyon : onarým
reþit : ergin
retorik : sözbilim
reva : uygun, yakýþýr
revaç : geçerlik
revalüasyon : deðer yükseltimi
revanþ : karþýlýk oyun
revir : bakým odasý
revize : yenileme, düzeltme
rezervasyon : yer ayýrtýmý
rezervuar : biriktirici
rezidans : konut
rezistans : direnç
rezonans : eþsalýným; seselim
ribaunt : dönen top
risk, riziko : çekince, dokuncak
ritim, ritm : dizem
ritmik : düzenli, dizemli
ritüel : törensel
rivayet : duyultu, söylenti
rodaj : alýþtýrma
roman : uzun öykü
romantik : duygusal, düþsel
rotasyon : döngü, düzenli deðiþim
rotatif : döner-basar
rölanti : yavaþlatýlmýþ
rölatif : göreceli
rölativizm : baðýntýcýlýk
rölyef : kabartma
römork : takýt
römorkör : takýtçeker
röportaj : konuþum
röprezant : tanýtýmcý
röprodüksiyon : özdeþ baský
röprodüktör : çoðaltýcý
rötar : gecikme
rötuþ : düzeltme
rövanþ : ikinci karþýlaþma
ruh : tin, öz
ruhsal : tinsel, içsel
rumuz : simge
rut : dizin
rutin : alýþýlagelmiþ, sýradan
rücu : geri dönme
rüþt : ergenlik
rüya : düþ
rüzgâr : eser, yel
S
sabýk : eski, önceki
sabýka : geçmiþ suç
sabýr : dayanç
sabit : duraðan
sabote : baltalama
sade : yalýn, düz
sadece : yalnýzca
safha : evre
sahip : iye, ýs
sahiplik : iyelik
sahte : düzmece
sakin : dingin, susuk
salvo : yaylým ateþ
samimi : içten, gönülden
sanki : sözümona
sansasyon : ilgi yaratma, çarpýcýlýk
sansür : sýkýdenetim
sarfýnazar : vazgeçmek
sarih : açýk, apaçýk
sathi : yüzeysel
satýh : yüzey
satýr : dizek
satvet : ezici güç
sauna : buhar banyosu
sav : tez
seans : oturum
sebat : direnim, direnme
sebep : neden
seci : uyaklý düzyazý
seciye : ýra, özyapý
sedimantasyon : tortu çökmesi
sefahet : uçarýlýk
sefalet : yoksulluk
sefaret : elçilik
sefer : yolculuk; savaþ
sefir : elçi
sehven : yanlýþlýkla, yanýlarak
sekans : ayrým
seksiyon : bölüm, kesit
sekte : durma, durgu, aksama
sektör : kesim, bölüm
selamlama : esenleme
selef : öncül, öncel
seleksiyon : ayýklama
self determinasyon : gelecekgüveni;
özbelirlenim
self-servis : kendin al
sema : gökyüzü
semantik : anlambilim
semavi : göksel
sembol : simge
sembolik : simgesel
semere : verim
semih : eli açýk
seminer : topluçalýþým
sempatik : sevimli, kaný sýcak
sempatizan : duygudaþ
sempozyum : bilgi þöleni
semptom : belirti, bulgu
sendika : emekçi birliði
sendrom : belirti, sýkýntý, bunalým
sene : yýl
seneyi devriye : yýldönümü
senet : belge, belgit
seniye : yüksek, yüce
senkron : eþsürem
senkronik : eþsürelik
senkronizasyon : eþleme
sensör : duyar
sentaks : sözdizimi
sentetik : bireþimli, yapay
sentez : bileþim
sentimental : duygulu, içli
septik : kuþkucu
septisizm : kuþkuculuk
ser : baþ, baþkan
seramoni : tören
serap : ýlgým, yalgýn
serbest : baðýmsýz, özgür, engelsiz
serbesti : baðýmsýzlýk
serdar : baþkomutan
serdetmek : ileri sürmek
sergüzeþt : serüven
serhat : sýnýrboyu
seri : hýzlý, ivedi
serî : sýra, sýralý
serigraf : ipek baskýcý
serkeþ : dikbaþlý
sermaye : ana akça
sermest : esrik
sersem : sangý
serzeniþ : baþa kakma
serseri : baþýboþ, kopuk
sertifika : bitirme belgesi
server : baþkan
servet : varlýk
servis : çalýþma
serzeniþ : baþa kakma
set : tümsek, engel, büget
seviye : düzey
sevk : gönderme, yollama
sevki tabi : içgüdü, itki
seyehat : gezi, yolculuk
seyelan : aký, akýntý, akma
seyir : bakýþ, izleme; gezinme
seylap : taþkýn, su baskýný
seyran : gezme, gezinme
seyrüsefer : gidiþ geliþ
seyyah : gezgin
seyyal : akýþkan, akýcý
seyyanen : eþit olarak, eþitçe
seyyar : gezici
seza : yaraþýr; deðer; uygun
sezon : sürem, dönemce
sýfat : önad, nitelik
sýhhat : saðlýk, esenlik; doðruluk
sýhrýyet : kanbaðsýz akrabalýk
sýklet : aðýrlýk, yük, sýkýntý
sýla : kavuþma
sýnai : iþleyimsel
sýnýf : bölüm, bölüt, kat, katman
sýr : giz, gizem
sýrdaþ : gizdek
sýrf : salt; yalnýz, ancak
siansfiksiyon : bilim kurgu
sibernetik : güdümbilim
sicil : kayýt kütüðü
siesta : öðle uykusu
sigorta : korunç, güvenmelik
sihir : büyü
silsile : soysop
silüet : karaltý
simetri : bakýþým
simetrik : bakýþýk
simpozyum : bilimtay, bilimsel þölen
simsar : aracý
simülasyon : benzetim, öykünme
simülatör : benzetimlik, öykünmelik
simültane : ânýnda çeviri
sinerji : ortakenerji, görevdeþlik
sinonim : eþanlamlý, yakýn anlamlý
sintaks : sözdizimi
sipariþ : ýsmarlama
siper : korunak
siperisaika : yýldýrýmsavar
sirayet : bulaþma, yayýlma, geçme
sirkat : aþýrma, hýrsýzlýk
sirkülasyon: dolaným, dolaþým
sirküler : genelge, duyurum
sismik : depremsel
sismograf : depremölçer
sismoloji : deprembilim
sistem : dizge, yöntem, yoldam
sistematik : dizgeli
sitayiþ : övme, övüþ
site : özerkkent
sitem : iðneleme
sitilize : biçimleme
sivil : yurttaþlara iliþkin
siyaset : ülke yönetimi
skala : gösterge çizelgesi
skandal : utanca
skeç : oyunca
skenýr : tarayýcý
ski : kayak
skolastik : görenekçi
skor : sonuç, durum
skorbord : sayý tahtasý
slayt : yansý
slogan : savsöz, özlüsöz
smaç : küt inme
snekbar : atýþtýrma yeri
sneyk previv : önizleme
snobizim : züppelik
sofist : bilgici
softver : yazýlým
sohbet : söyleþi
sokak : yerleþim aralýðý
solaryum : güneþ odasý
solidarite : dayanýþma
solusyon : çözelti
sonbahar : güz
sonda : burgu
sondaj : burgu vurma
sorti : çýkýþ
sosyal : toplumsal
sosyalist : toplumcu
sosyalizasyon : toplumsallaþtýrma
sosyete : yüksek tabaka
sosyolog : toplumbilimci
sosyoloji : toplumbilim
sosyometri : uyum ölçüm
sömestr : yarýyýl
sörvýr : bakým birimi
spekülasyon : vurgunculuk; kurgu
spekülatif : tartýþýlýr
spekülatör : vurguncu, çýkarcý
spesifik : özellikli, özgül
spesiyal : kendine özgü, özel
spiker : konuþman
spiral : sarmal
spiritüalizm : tinselcilik
sponsor : akçalayan, katkýcý
spontane : kendiliðinden oluþan
spot : ýþýntý; önödemeli
spred : ayýrtý
sprey : püskürtücü
sprint : kýsa koþu
stabil : yerleþik, oturmuþ
stad : yarýþma alaný
staj : yetiþim
stajyer : yetiþmen
stand : bölme
standardize : ölçünleme
standart : tekörnek, tekbiçim;
ölçünlü
standbay : destek, yedek
sant : sergilik
star : yýldýz
start : çýkýþ, baþlangýç
start almak : baþlamak
statik : duruk
statü : tüzük, kural, konum
statüko : sürerdurum
stenografi : imyazý
step : adým; bozkýr
stepne : yedek teker
stereofonik : oylumsal
steril : arýnýk
stiký / stikýr : yapýþký
stil / sistem : biçim, yoldam
stilist : biçimci, giyimçizer
stok : yýðým
stop : dur
stopaj : önkesinti
stoper : durdurucu
stratus : katman bulut
stres : gerginlik, gerilim
strüktür : yapý
stüasyon : konum
sual : soru
suare : gece gösterisi
sufle : fýsýldama
sui hâl : kötü durum
sui niyet : kötü niyet
suikast : öldürme giriþimi
suistimal : kötüye kullaným
sükût : susma, susku
sukutu hayal : düþ kýrýklýðý
sulh : barýþ
sulta : yetke
suni : yapay, yapmacýk
supap : kapakçýk
sübjektif : öznel
sübut : gerçekleþme
sübvansiyon : destekakça
sülale : soysop
sürpriz : þaþýrtý
sürrealist : gerçeküstücülük
süspansiyon : yaylanma
süvari : binici, atlý
svap : takaslama
Þ
þaheser : baþyapýt
þahýs : kiþi
þahika : doruk
þahit : tanýk
þahsen : kendi
þahsi : kiþisel; özlük
þahsiyet : kiþilik, özyapý
þaibe : kuþku; kir, leke
þair : ozan
þaki : yolkesen
þakül : çekül
þaküli : düþey
þalter : çevirgeç
þamandra : yüzentop
þamil : kapsayan
þan : ün, san
þans : uður
þantaj : karabaský
þantiye : iþlik
þarampol : yan çukur
þarj : doldurma, yükleme
þarjör : yükleyici
þark : doðu
þart : koþul, gerekli
þasi : çatký
þaþaa : gösteriþ, görkem, parýltý
þaþýrtma : yanýltý
þavk : ýþýk
þayan : deðer, yakýþýr, yaraþýr
þayet : eðer, ola ki, olur ki
þayia : söylenti, duyuk
þebnem : çiy
þecere : soysop, soyaðacý
þeffaf : saydam
þefkat : sevecenlik
þehir : kent, il
þehvet : kösnü
þekil : biçim
þeklen : biçimce
þema : çizem
semere : sonuç alma
þemsiye : güneþlik
þer : kötülük
þerait : koþullar
þeref : onur, özsevi
þerh : yorumlama, açýmlama
þev : bayýr
þevk : istek, sevinç
þey : nesne
þiar : yol, iz, belgi
þifa bulma : onma
þifahi : sözlü
þifre : gizyazý
þikâyet : yakýnma, sýzlanma
þike : danýþýklý döðüþ
þilep : yük gemisi
þilt : ödülce
þimal : kuzey
þimendifer : demiryolu
þirket : ortaklýk
þive : aðýz, söyleyiþ
þizofren : erken bunama
þofben : ýsýtmaç
þoför : sürücü
þok : çarpma; sarsýntý
þoke olmak : þaþýrmak
þov : gösteri
þovrum : sergievi
þöhret : ün, san
þu halde : öyleyse
þube : bölüntü,
þura : danýþma kurulu
þuur : bilinç, us
þuuraltý : bilinçaltý
þümul : kapsam
þüphe : sezik, kuþku
T
taahhüt : üstlenme; antlaþma
taahhütlü : baðýtlý
taammüden : tasarlayýp
taarruz : saldýrma
taassup : baðnazlýk
tab : basý
taba rengi : tütünsü
tabaka : kat, katman
tabedilmiþ : basýlmýþ
tabela : tanýtaç
tabiat : doða
tabi olmak : uymak
tabiatýyla : doðal olarak
tabii : doðal, olaðan
tabiiyet : uyrukluk; baðýmlýlýk
tabip : saðýn
tabir : deyim, terim
tabiri caizse : deyim yerindeyse
tabla : sergi
tabldot : seçmesiz yemek
tablo : çizelge
tacir : alýmsatýmcý, tecimen
tadat : sayým
tadil : deðiþiklik
tafsilat : ayrýntý; açýklama
taðyir : baþkalaþtýrma; bozma
tahakkuk : gerçekleþme
tahakküm : baskýcý etkileyim
tahammül : katlanma, yüklenme
tahayyül : düþgörü, imgelem
tahdit etme : sýnýrlama, kýsma
tahkir : küçük görme
tahkikat : soruþturma
tahkim : pekiþtirme, saðlamlaþtýrma
tahlil : çözümleme, inceleme
tahlisiye : kurtarma
tahliye : salýverme, boþaltma
tahmin : öngörü
tahrif : bozma, deðiþtirme
tahrik : kýþkýrtý, devindirme
tahrip : yýkýp bozma
tahripkâr : yýkýcý
tahrir : yazma; yazý
tahsil : öðrenim; elde etme, toplama
tahsis : özgüleme
tahsisat : ödenek
takibat : kovuþturma
taklit : öykünme, özenti
taksit : bölüt
takvim : günbilgisi
takviye / tahkim : pekiþtirme
talep : istem
tali : ikincil
talim : alýþtýrý
taltif : ödüllendirme
tandans : eðilim
tansiyon : kan basýncý; gerilim
taraftar : yandaþ
tarif : taným
tarz : yoldam, biçim
tasarruf : tutum, artýrým; kullaným
tasarrufu teþvik : tutumu özendirme
tasavvur : tasarlama, tasarým
tasnif : bölümleme
tasdik etmek : onaylama
tashih : düzelti
tasvip : uygun görme, onama
tasvir : betimleme
tatil : dinlence
tatmin : doyum
tatminsiz : doyumsuz
tavassut : aracýlýk
taviz : ödün
tavsiye : öðüt, salýk verme
tayyare : uçak
tazammun : kapsama, içerme
tazim : saygý
taziye : baþsaðlýðý
tazmin / tazminat : ödence
teamül :alýþký, yapýlagelmiþ
tebaa : uyruk
tebligat : bildirim
tecrübe : deneyim
tedavi : saðaltým
tedavül : geçerlik
tedbir : önlem
tediye : ödeme, ödenilme
teferrüat : ayrýntý
tefrik : ayýrtsama
tefrika : sürmece
tefsir : yorum
tehcir : göç ettirme
tehdit : gözdaðý
tekabül : eþiti, uygu
tekâmül : evrim, geliþme,
olgunlaþma
teklif : öneri
teknoloji : uygulayýmbilim
tekzip : yalanlama
telaffuz : sesletme, söyleniþ
telafi : yerini doldurma, giderme
telefon : sesiletir
telif : toplayýp yazma, uzlaþtýrma
tema : izlek
tembel : üþengeç
temdit : uzatýlma
teminat / garanti : güvence, inanca
teneffüs : solunum
tenkit : eleþtirme
tenzih : ayrý tutma, ayrýlama
teori : kuram
teorik : kuramsal
teorem : önerme
tercih : yeðleme
tercüman : dilmaç
tereddüt : ikircik, duraksama
tereke : býrakýt
terminoloji : terimbilim
termometre : sýcakölçer
termostat : ýsýdenetir
terör : yýldýrý
teselli : avundurma
tesettür : gizlenme, kapanma
tesir : etkime
tesisat : döþem
test : sýnama
teþbih : benzeti
teþci : güç verme
teþebbüs : giriþim
teþhis : taný
teþrifat : konukçuluk
teþvik : özendirme, isteklendirme
tevatür : söylenti
tevcih : yöneltme
tevil : çevirtmek, sözü çevirme
teyakkuz : uyanýklýk
teyid : doðrulama
tez : savunu, sav
tezahür etme : belirme
tezat : karþýtlýk, çeliþme
tiraj : baský sayýsý
tirat : uzun konuþma
tiryaki : düþkün
tonmayster : ses yönetmeni
topoðrafya : yerbetim
trajedi : aðlatý
transkripsiyon : çevriyazý
transplantasyon : organ aktarýmý
trap : uçurvur
travma : vuruk, sarsýntý, örselenme
treking : doða yürüyüþü
trent : eðilim, yönseme
trotuar : kaldýrým
tur / turne : dönü, dolaþý
turist : gezgin
tuþ : dokunaç
tüccar : tecimen
tümör : ur
tünel : örtükgeçit
türbülans : burgaç
U
ufuk : çevren
uhde : sorumluluk
ukala : bilgiç, bilecen
ultra : aþýrý
ultraviyole : morötesi
umde : ilke
umum : genel, kamu
unsur : öge, ilke
unvan : san, ad
usul : yöntem, yol, düzen
uzuv : örgen, üye
Ü
ültimatom : son uyarý
ültrason : yansýlaným
ültrasonografi : yansýlaným aygýtý
ümmet : inandaþ topluluðu
üniforma : birörnek giysi
ünite : birim, bölüm
üniter : bütünbirim
üniversite : bilimler yurdu
üslup : biçem, söyleyiþ, özanlatý
ütopik : düþsel
ütopya : düþ; düþsel ülke
V
vaat : söz verme
vade : süre
vadi : koyak
vahim : korkunç, korkulu
vahþet : ürküntü
vakar : aðýrbaþlýlýk
vakýa : olut, olgu
vaki : olagelen
vâkýf : bilen, anlayan
vakýf : baðýþ, býrakma; baðlama
vakit : süre, süreç
vakur : baþýdik
valiz : yol çantasý
valör : geçerlilik
vareste : iliþiksiz
vâris : kalýtçý
varit : olanaklý
variyet : varlýk
varoþ : dýþyöre
varyant : deðiþke; yanbiçim
varyasyon : deðiþirlik, çeþitleme
vasat : orta; ortam
vasati : ortalama
vasýf : nitelik, öznitelik, ayýrt
vasýl : eriþen, ulaþan; ulama,
baðlantý
vasýta : araç; aracý
vasýtalý : dolaylý
vasýtasýyla : eliyle
vasi : yönetmen
vâsi : geniþ; engin
vasiyetname : kalýtyazý
vatan : yurt, ülke
vaveyla : çýðlýk
vaziyet : konum
veb : að
vebal : yazýk
vecde gelme : esrime
vecibe : koþul, ödev, borç
vecize : özdeyiþ, özlü söz
vefa : sözünde durma
vehim : kuruntu
velev : olsa bile, olsa da
velhasýl : kýsaca, sözün özü
veraset : kalýtým
versiyon : eþiz, eþyazý
vasayet : buyruk
vesvese : iþgil
veya : ya da
vesile : nedence
veto etmek : olmazlamak
vicahen : yüzüne karþý, yüzlemece
video : görüntü alýcý
vicdan : duyunç, yürekbuyruðu
viraj : dönemeç, büküm
virman : aktarým
vitrin : sergilik
viyadük : köprü yol, aþýt
vize : görüldü
vizör : bakaç
vizyon : uzak görüþlülük, uzgörü
volüm : ses oylumu
vukuat : olaylar
Y
yadigâr : anmalýk
yahut : ya da
yani : þu demek,
senin anlayacaðýn, diyesim
yed i emin : güvenilir kiþi
yeis : üzüntü
yeknesak : tekdüze
yekten : birdenbire
yekün : tutar, toplam
yemin : ant içme
yevmiye : gündelik
Z
zabýt : tutanak
zafer : utku
zafiyet : güçsüzlük
zarar : dokunca
zarf : belirteç
zaruri : kaçýnýlmaz
zalim : kýyýcý, acýmasýz
zam : artýrým
zamir : adýl
zan : saný, kuþku
zarafet : incelik
zarf : belirtec
zehap : saný
zekâ : anlak
zengin : varsýl
zevk : beðeni
zýmnen : dolayýsýyle
zýt : karþýt; aykýrý
zihin : bellek
zilyet : elmen
zira : çünkü
zirve : doruk, tepe
ziyafet : þölen
ziyaret : görmeye gitme
ziynet : süs, bezek
zorlu : çekiþmeli
zorunlu : gerekli
zuhur : baþgösterme
zulüm : kýygý
zül : alçalma
zümre : topluluk; katman
zürriyet : döl
Derleyen :
Tarýk KONAL
Dil Derneði üyesi
tarikkonalQhotmail.com
www.dildernegi.org.tr
|