PER�EMBE, HAZ�RAN 19, 2008
New York - ABD’nin New York kentinde, Türk Sinemasý konulu panel düzenlendi.
New York’ta, Televizyon ve Sinema Yapýmcýlarý Birliði (TESÝYAB) tarafýndan düzenlenen 3 günlük Türk Filmleri Festivali’nin kapanýþ programý olarak düzenlenen panelde, festival için kentte bulunan oyuncular Þener Þen, Hülya Koçyiðit ve Özgü Namal, yapýmcýlar Mine ve Ömer Vargý, yönetmen Çaðan Irmak, Kültür ve Turizm Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýsý Nihat Gül, Amerikalý film yapýmcýsý Barry Brown ve film daðýtýmcýsý Marc Lipsky konuþtu.
New York Türk Filmleri Festivali’nin kurucusu ve direktörü olan yönetmen Mevlüt Akkaya’nýn yönettiði panelde, Türk sinemasýnýn geçmiþten bugüne yaþadýðý geliþme ve ABD pazarýna girebilmesi konularý ele alýndý.
Festivalin, Amerikalý film yapýmcýlarý ile iþbirliði imkanlarýný araþtýrmak için Kültür ve Turizm Bakanlýðý’nýn desteðiyle düzenlendiðini anlatan Mine Vargý, yapýmcý olarak, hayallerinin, festivallerde yer almak dýþýnda, ABD’deki daðýtým aðýna girebilmek olduðunu söyledi. Baþkaný olduðu TESÝYAB olarak ise, endüstrinin Türk filmlerine ilgisini görmek amacýyla bu festivali düzenlediklerini belirtti.
Türk sinemasýnýn geçirdiði deðiþimle ilgili olarak konuþan Þener Þen, Türk sinemasýnýn yetmiþli yýllarda Hollywood ve Bollywood gibi çok üretken, ancak kendi içinde dönen bir iþleyiþ olduðunu, sektör haline gelemediðini; son yýllarda da yapýlan film sayýsýnýn yýlda 40-50 filme düþmesi sebebiyle Türkiye’de bir film sektörü olduðundan bahsetmenin doðru olmayacaðýný söyledi.
Teknolojik geliþme ile filmlerdeki kalitenin arttýðýný ifade eden Þen, "ancak hem dünya hem de Türk sinemasýnýn tek sorunu, senaryo, ruh, yaratýcýlýk eksikliðidir" diye konuþtu.
Hülya Koçyiðit ise, "çok film yaptýðýmýz yýllarda halimizden çok memnunduk. Kýsýtlý teknoloji ile çalýþýyorduk ama halkýn ilgisi çoktu. Az parayla büyük iþler yapmaya çalýþýyorduk, ama sadece kendimiz seyrediyorduk. O yýllarda kimse sinemayý bilerek yapmýyordu, þimdi ise eðitimli gençlerimiz var. Þimdi hikayelerimizi dünyaya anlatmak istiyoruz." dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlýðý Müsteþar Yardýmcýsý Nihat Gül, Bakanlýk olarak dünya sinemasýnýn yapýmcýlarýný Türkiye’de film çekmeye teþvik etmeyi ve Türkiye’de büyük stüdyolar kurulmasýný saðlamayý hedeflediklerini anlattý. Gül, bir eðlence sektörü olduðu kadar ülkeler arasýnda etkileþim, iletiþim ve tanýtým aracý olan sinemayý hem film hem de festivaller bazýnda desteklemeye devam edeceklerini söyledi.
Özgü Namal ise, kendi jenerasyonu içinde, çok güzel projelerde yer almasýnýn kendisi için büyük þans olduðunu belirtti. "gizli kalmýþ bir ülke olan Türkiye’yi ve gizli kalmýþ bir sinema olan Türk sinemasýný uluslararasý festivallerde tanýtmayý amaçlýyoruz. Hollywood filmlerinde oynamak gibi bir hedefimiz yok, kendi yapýmcý, yönetmen ve oyuncularýmýzla adýmýzý dünyaya duyurmak amacýndayýz" dedi.
Çaðan Irmak, Türk sinemasýnýn en büyük problemini, "ana dalga (main stream) sinema kanadýnýn çok az oluþu" olarak gördüðünü dile getirdi. Türkiye’de ya son derece kiþisel ya da tamamen ticari filmler yapýldýðýna dikkat çeken Irmak, halkla buluþan filmlerin sayýsýnýn az olmasýnýn Türk sinemasýna çok þey kaybettirdiðinin altýný çizdi. Irmak, "film kalpten geldiði zaman, sizin duygularýnýzý anlattýðý zaman dünyada baþka bir desteðe gerek kalmadan sesini duyurur" diye konuþtu.
kaynak: haberx
|
CUMARTES�, HAZ�RAN 23, 2012
The Second "Kazakhstan Montage of Cinemas: Film & Cultural Festival" launches at the Directors Guild of America (DGA) in Los Angeles on Aug. 3 for a one-week celebration of Kazakh cinema and culture, including musicians.
The festival is a stellar opportunity for directors, producers, location scouts, and the general public to get an understanding and appreciation of this exotic locale without leaving home.
Sweeping from the Caspian Sea on its Russian border to the Altai Mountain range on the Chinese border, Kazakhstan has a rich nomadic history as well as a powerful current tapestry of cultures. Since gaining independence in 1991, the Central Asian Republic has embraced its remarkable filmmaking past that dates back to the 1930's, when Sergei Eisenstein made his classic “Ivan the Terrible” in this mystic land, and has even given rise to several "New Wave" movements.
Opening night on Aug. 3rd begins with a reception at 7 pm, and includes a program of live entertainment until 11 pm, at the DGA Theater.
Sponsored by Kazakh Geographic Society (KazGeo.kz ), helixfilmsinc.com , the Embassy of the Republic of Kazakhstan, and the Honorary Consulate of Kazakhstan in Los Angeles, the festival includes Advisory Board Members Steven-Charles Jaffe (GHOST, K19), David Marconi (Screenwriter, ENEMY OF THE STATE), and Ambassador Erlan Idrissov.
Tickets cost $10 (including free parking) can be purchased from the festival’s website. "Kazakhstan Montage of Cinemas: Film & Cultural Festival 2012" will be held Aug. 3 - 9 at the Directors Guild of America on 7920 Sunset Blvd in Los Angeles, California
For more information, please see www.kazakhfestival.com - KazakhFilmFestLA@gmail.com
Kaynak : HelixFilmsInc.com
|
PAZAR, MAYIS 27, 2012
65. Cannes Film Festivali kapanýþ töreninde Ýlk Altýn Palmiye Kýsa Film dalýnda verildi.
En Ýyi Kýsa Film ödülünü 'Sessiz' filmiyle Rezan Yeþilbaþ kazandý.
DÝYARBAKIR'DA ÇEKÝLDÝ
Belçim Bilgin ve Cem Bender'in baþrollerinde olduðu, daha önce Akbank Kýsa Film yarýþmasýnda en iyi film ödülü de alan film, Kültür ve Turizm Bakanlýðý Sinema Müdürlüðü'nün desteðiyle Diyarbakýr'da çekildi.
'Sessiz' Cannes'da kýsa film kategorisinde bugüne dek Türkiye'den yarýþan dördüncü film. Bundan önce Koza filmi ile Nuri Bilge Ceylan, Kýyýda filmiyle Ebru Ceylan ve Poyraz filmiyle Belma Baþ festivalin yarýþmalý bölümüne seçilmiþti. 1939 yýlýndan bu yana Cannes'da uzun metraj kategorisinde yarýþan ve baþarý elde eden toplam yedi filmimizin yönetmenleri, Yýlmaz Güney, Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akýn olmuþtu.
Kaynak : www.ensonhaber.com
|