Monday, Dec 18, 2006
Geçen yýl Avrupa'da bir tek Türkler, Amerikan filmlerinden çok kendi filmlerini seyrettiler. 2005'te bu rekoru elinde tutan ülke Fransa'ydý; Türkiye, yerli film seyircisinin oranýný yüzde 48'e çýkararak Fransa'yý geçti.
Can Dündar-Milliyet
Sinemam Gaymak
STRASBOURG
Fransa'dayým.
Strasbourg'un merkezindeki otelim "Kýrmýzý Ev"in balkonundan yolun hemen karþýsýndaki iki sinema görünüyor.
Biri Hollywood filmleri gösteren Vox...
Diðeri dünya filmleri gösteren Odyssee...
Ýkisinin önünde de kuyruk var.
Vox'taki kuyruk bir Hollywood filmi olan "Eragon" için...
Odyssee'de ise Türk filmi "Dondurmam Gaymak" oynuyor.
Bir sinema sevdalýsý olan Faruk Günaltay'ýn 18 yýldýr düzenlediði "Türk Sinema Günleri"ndeyiz. Dünyanýn en eski 3 sinemasýndan biri olan Odyssee'nin muhteþem salonunda Türk filmi izlemeye gelenlerin yüzde 40'ý Fransýz... Fransa'yla iliþkilerde soðuk rüzgârlarýn estiði bugünlerde perdeden kurulan bu sanat köprüsü altýn deðerinde... Hele bu festivalin Fransýz Kültür Bakanlýðý ve Strasbourg belediyesinin desteðiyle düzenlendiði düþünülürse...
***
Bu destek, bir hayýr iþi deðil; bilinçli bir çabanýn eseri...
Fransa, Hollywood'a karþý takdire þayan bir mücadele veriyor.
Kendi sinemasýný ayakta tutabilmek için ciddi önlemler alýyor. Örneðin her Amerikan filmine kesilen biletten yüzde 12 vergi alýyor ve bu parayý Fransýz filmlerine aktarýyor. Böylece pahalý Hollywood yapýmlarý karþýsýnda ulusal sinemasýnýn ezilmesini önlemeye çalýþýyor.
Baþarýlý oluyor mu peki?
Zorlanýyor.
Çünkü film maliyetleri giderek büyüyor. Amerikan filmlerine damgasýný vuran özel efektler masrafý katlýyor. 10 yýl önce bir Hollywood yapýmýnýn ortalama maliyeti 37 milyon dolarken, bugün 60 milyon dolara çýkmýþ durumda... Avrupa'nýn bu bütçelere eriþebilmesi zor. O yüzden de AB ülkelerinde en çok seyredilen 10 filmden 6'sý ABD yapýmý...
En çok seyredilen 10 Avrupa filminin 3'ü de Amerikan ortaklýðýyla çekilmiþ; Harry Potter ya da James Bond gibi...
***
Fransa'da da durum ayný...
2005'te çekilen 240 filmin ancak yüzde 5'i giþe gelirlerinden masrafýný çýkarabilmiþ. Bir kýsmý dýþ satýþ, TV ve DVD gelirleriyle kurtarmýþ. Çoðu zararda...
80'lerde en çok TV'nin vurduðu sinema 90'larda DVD'den darbe yedi. Bugünkü rakibi ise internet...
Sadece internetten film indirmenin kolaylaþmasýndan deðil bu; gençlerin evde chat yapmayý, sinemaya gitmeye tercih etmesinden...
Fransa, bu zorluklarla boðuþan sinemaya ciddi fon ayýrýyor. Amerika da bu fonlamayý engellemek için çalýþýyor.
Ayný engellemeyi Kore'de yapmýþlardý. Güney Kore radikal bir karar alarak "Tüm sinema salonlarýna yýlýn 176 günü Kore filmleri gösterme" koþulu koymuþtu. Bu karar Kore sinemasýný kýsa sürede sýçratýrken Hollywood'a ciddi darbe vurdu. Bunun üzerine Amerika, ihracat pazarlýðý karþýlýðý ulusal sinemaya ayrýlacak gün sayýsýný 70'e indirtti.
Ayný baskýyý Fransa'ya da uyguladýlar. Tutmayýnca sinema fonlarýndan yararlanabilmenin yollarýný aradýlar. Warner gibi Hollywood devleri, destek alabilmek için önce Fransýzca film çekmeyi denedi; olmadý. Sonra Fransýz ortaklarla þirket kurdular; yine olmadý.
Buna raðmen Fransýz seyircinin çoðu, halen Hollywood filmleri seyrediyor. Ulusal sinemanýn seyircisi yüzde 44...
***
Gelelim asýl sürprize:
Avrupa'nýn giþelerinde Amerikan sinemasýný dize getirebilmiþ bir ülke var mý?
Evet var:
Türkiye!
Geçen yýl Avrupa'da bir tek Türkler, Amerikan filmlerinden çok kendi filmlerini seyrettiler.
2005'te bu rekoru elinde tutan ülke Fransa'ydý; Türkiye, yerli film seyircisinin oranýný yüzde 48'e çýkararak Fransa'yý geçti. Ûstelik ciddi bir destek görmeden yapabildi bunu...
Giþe yapan kimi filmlerin içerik ve teknik olarak Hollywood taklitleri olduðu söylenebilir; ama yine de umut var olmalý, Günaltay'ý ve onun gibilerin desteðiyle yükselen Türk sinemasýný alkýþlamalýyýz.
Geçen hafta Fransýzlarýn Türk filmi izlemek için kapýsýnda kuyruk olduklarý Odyssee, hiçbir politikacýnýn açamadýðý evrensel bir kapýyý açýyor çünkü...
haberx
|
Saturday, Jun 23, 2012
The Second "Kazakhstan Montage of Cinemas: Film & Cultural Festival" launches at the Directors Guild of America (DGA) in Los Angeles on Aug. 3 for a one-week celebration of Kazakh cinema and culture, including musicians.
The festival is a stellar opportunity for directors, producers, location scouts, and the general public to get an understanding and appreciation of this exotic locale without leaving home.
Sweeping from the Caspian Sea on its Russian border to the Altai Mountain range on the Chinese border, Kazakhstan has a rich nomadic history as well as a powerful current tapestry of cultures. Since gaining independence in 1991, the Central Asian Republic has embraced its remarkable filmmaking past that dates back to the 1930's, when Sergei Eisenstein made his classic “Ivan the Terrible” in this mystic land, and has even given rise to several "New Wave" movements.
Opening night on Aug. 3rd begins with a reception at 7 pm, and includes a program of live entertainment until 11 pm, at the DGA Theater.
Sponsored by Kazakh Geographic Society (KazGeo.kz ), helixfilmsinc.com , the Embassy of the Republic of Kazakhstan, and the Honorary Consulate of Kazakhstan in Los Angeles, the festival includes Advisory Board Members Steven-Charles Jaffe (GHOST, K19), David Marconi (Screenwriter, ENEMY OF THE STATE), and Ambassador Erlan Idrissov.
Tickets cost $10 (including free parking) can be purchased from the festival’s website. "Kazakhstan Montage of Cinemas: Film & Cultural Festival 2012" will be held Aug. 3 - 9 at the Directors Guild of America on 7920 Sunset Blvd in Los Angeles, California
For more information, please see www.kazakhfestival.com - KazakhFilmFestLA@gmail.com
Source : HelixFilmsInc.com
|
Sunday, May 27, 2012
The 65th Festival de Cannes drew to a close tonight with the closing awards ceremony hosted by Academy Award nominated actress Berenice Bejo.
The top prize was captured yet again by Michael Haneke for his portrait of an elderly couple Amour. This is the second time he has bested Jacques Audiard who was also in competition with De rouille et d'os (Rust and Bone). Haneke becomes one of the few two-time Palme d'Or winners alongside Alf Sjoberg, Francis Ford Coppola, Bille August, Emir Kusturica, Shohei Imamura, and Luc and Jean-Pierre Dardenne and only the second after August to win with consecutive films – his previous Palme d'Or was for his 2009 film Das weiße Band (The White Ribbon).
Matteo Garrone picked up his second Grand Prix for his film Reality. Previously, he had won in 2008 for Gomorrah.
The surprise winner for the Jury Prize was Ken Loach with The Angels' Share. He previously won the Palme d'Or in 2006 with The Wind That Shakes the Barley.
Another previous Palme d'Or winner won Best Screenplay. Cristian Mungiu who made 4 luni, 3 săptămâni þi 2 zile (4 Months, 3 Weeks and 2 Days) returned with După dealuri (Beyond the Hills), and it also shared the Best Actress for its stars Cosmina Stratan and Cristina Flutur.
In spite of the heavy American representation in the selection, the only American film to win a prize was Benh Zeitlin's Un Certain Regard entry Beasts of the Southern Wild which won the Camera d'Or for first film. Last night, it had won the FIPRESCI international critics' prize.
Complete list of winners for the 65th Festival de Cannes
Palme d'Or
Amour, Michael Haneke (France-Germany-Austria)
Grand Prix
Reality, Matteo Garrone (Italy-France)
Jury Prize
The Angels' Share, Ken Loach (U.K.-France-Belgium-Italy)
Best Director
Carlos Reygadas, Post tenebras lux (Light After Darkness) (Mexico-France-Germany-Netherlands)
Best Actress
Cosmina Stratan and Cristina Flutur, După dealuri (Beyond the Hills) (Romania-France-Belgium)
Best Actor
Mads Mikkelsen, Jagten (The Hunt) (Denmark-Sweden)
Best screenplay
Cristian Mungiu, După dealuri (Beyond the Hills) (Romania-France-Belgium)
Caméra d'or
Beasts of the Southern Wild, Benh Zeitlin (U.S.)
PALME D'OR FOR BEST SHORT FILM
SESSÝZ-BE DENG (SILENCE), REZAN YEÞÝLBAÞ
Source : www.ensonhaber.com
|