new member - forum - contact - banner policy - trke
  search
HOME
ABOUT US
MEMBERS
COLUMNISTS
NEWSROOM
LINKS

A Book: Temaþvarlý Osman Aða

Friday, Aug 31, 2007

Temaþvarlý Osman Aða,1670'lerin baþlarýnda, günümüzde Romanya'nýn batýsýnda yer alan Temeþvar'da dünyaya geldi. Asker bir babanýn çocuðu olmasý nedeniyle kale muhafýz birliðinde görev aldý ve kýsa zamanda yükselerek genç yaþta birlik zabitleri arasýna katýldý. Ýniþ ve çýkýþlarla dolu bir hayat yaþayan Osman Aða, genç bir odabaþý iken, 1688 senesinde Avusturyalýlara esir düþtü. Bu yýllar, II. Viyana Kuþatmasý'nýn ardýndan geliþen ve 1699 senesine kadar sürecek olan fýrtýnalý dönemdir. Esirlik günlerinin büyük kýsmýný Viyana'da geçiren Osman Aða, oldukça maceralý bir kaçýþtan sonra 1700 senesinde kurtuldu, memleketine döndü.

Eski görevine iade edildi, vilayet tercümanlýðý yaptý. Avusturyalýlar ile yapýlan sýnýr görüþmelerinde yer aldý. 1716'da Temeþvar'ýn, 1717'de de Belgrat'ýn düþman eline geçmesiyle memleketini terk etmek zorunda kaldý; Ýstanbul'a göçtü. Bu esnada mallarýnýn ve ailesinin çoðunu kaybetti. 1724 senesinde hatýralarýný kitaplaþtýrdý. 19. yüzyýlda yurtdýþýna çýkartýlan kitap, British Museum NR. MS Or. 3213 numaradadýr. Önce Almancaya çevrildi daha sonra da Almancadan Türkçe çevrilerek yayýnlandý. 1963 yýlýnda Fahir Ýz tarafýndan Ýngiltere'deki nüshanýn bir kopyasý Ý. Ü. Türkiyat Enstitüsüne kazandýrýldý. Harun Tolasa tarafýndan transkripsiyonu yapýlarak yayýnlandý. Günümüz Türkçesine uyarlanmasýnda bu metin kullanýldý.

KÝTAPTAN ALINTI

ESÝRLÝÐE DÜÞÜÞ

Hayatýmý karartan o talihsiz olay gerçekleþtiðinde, 1688 senesinin Haziran baþlarýydý. Sýcak bir gündü. Temeþvar muhafýzý Koca Cafer Paþa beni yanýna çaðýrtmýþtý. Paþanýn huzuruna çýktýðýmda, odada oturanlar arasýnda, uzak yoldan geldikleri anlaþýlan yabancýlar dikkatimi çekti. Ýstanbul'dan yeni gelen ulaklarmýþ bunlar. Yanlarýnda Arad Kalesi'nde görevli yeniçeri, topçu ve cebecilerin maaþlarý varmýþ. Adamlarý bana tanýtan paþa, oturmam için yer gösterdi ve hemen "Bu paranýn acil olarak Arad Kalesi'ne ulaþtýrýlmasý gerekiyor" diye konuþmaya baþladý. Niçin çaðrýldýðýmý bilmiyordum; fakat paþanýn sözlerinden ulaklar ve yanlarýndaki parayla ilgili bir göreve gönderileceðimizi tahmin etmekte gecikmemiþtim. "Çevremiz düþmanlarla çevrili" diyen paþa, "böylesine kýymetli bir postayý ulaklarýn Temeþvar'dan ileriye götürmeleri mümkün deðil. Bu iþ, kale görevlisi süvarilere, yani sizlere düþüyor." diyerek sözlerini tamamladý.Oldukça önemli ve tehlikeli bir görevdi bu. Ben henüz çok gençtim ama o tarihe kadar pek çok çarpýþmalarda bulunmuþ, savaþ tecrübesi kazanmýþ, iyiden iyiye takdir edilen bir asker olmuþtum. Paþa hazretleri de zaten buna vurgu yapmýþ; "Böylesine önemli bir görevi bu nedenle sana ve bölüðüne vermeyi uygun bulduk" demiþti. "Hazineyi Lipova adlý yere, bir gece içinde ulaþtýrmak gerekiyordu."

Emri alýr almaz, hemen hazýrlýklarýmý tamamladým. Düþmana yakalanmamak için gece karanlýðýný deðerlendirmemiz gerekiyordu. Akþama bir saat kala Baba Hüseyin sahrasýna çýktým ve seksen kadar askerimle paþayý beklemeye baþladým. Cafer Paþa gelerek bizzat kendisi bizi denetledi. Hazineyi elleriyle teslim etti ve dualarla uðurladý.Lipova Kalesi, Temeþvar'a on saatlik bir yerdir[1]. Gece boyunca hiç durmadan yol aldýk. Ancak iki üç yerde hayvanlarýmýzý dinlendirip yemledik. Onun dýþýnda attan inmedik. Ve nihayet tam hesapladýðýmýz gibi, sabah vakti Lipova Kalesi'ne ulaþmayý baþardýk.

Kalenin Temeþvar Kapýsý'nda yetkililere hazineyi teslim ettik. Görevimizi baþarmanýn rahatlýðý içinde geri dönecektik ama öylesine yorgun ve uykusuzduk ki, Lipova'daki, aðalar ve týmar sahipleri bir iki gün kalýp dinlenmemizi önerdiklerinde hayýr diyemedik. Aslýnda, yorgunluðumuzun dýþýnda Lipova'da misafir olarak kalmamýzýn baþka bir nedeni daha vardý: Lipova'nýn kirazlarýÜstelik öyle kolay kolay geri çeviremeyeceðimiz bir nedendi bu. Lipova bað ve bahçeleriyle çevresinde meþhurdur. Özellikle kiraz zamaný bir baþka güzel olur. Çok güzel kirazlar yetiþirdi. O kadar boldur ki okkasý bir akçeye bile kimse dönüp bakmaz. Pazarlarda yýðýn yýðýn durur.

Aramýzda "Bir gün kalalým hem dinlenelim hem de biraz kiraz yiyelim." diye kararlaþtýrdýk. Fakat, bu kararýmýzýn ne kadar yanlýþ olduðunu anlamak için bir gün bile geçmeyecekti. Hâlâ ne zaman kiraz görsem, aklýma hep o uðursuz gün gelir.

* * *

O gün her birimiz bir konaða daðýlmýþ, yol yorgunluðunu üzerimizden atmaya çalýþmaktaydýk ki birden haber topunun gümbürtüsüyle yerimizden fýrladýk. Gün batmaya yakýndý.

Önce bir iki el silah sesi; hemen ardýndan da iç kaledeki haber topunun sesi duyuldu. Herkes evlerinden fýrladý; neler olduðunu merak ederek toplanma mahalline koþturdu.Yukarý Erdel taraflarýndan Muris nehri kýyýsýný takip ederek gelen Macar kadanalarý[2], kaleye hücum etmiþlerdi. Aslýnda küçük bir gruptu bunlar, Kaleye bir kaç el tüfek attýktan sonra tekrar gerisin geriye kaçmýþlardý. Derhal atlarýmýza binip arkalarýna düþtük. Ancak, düþmanýn bu hareketi bir pusu imiþ. Lipova'nýn üst tarafýnda, Muris nehri karþýsýnda, bir yüce dað baþýnda bulunan Þolimos Kalesi halký, yukarýdan düþmanýn pususunu görmüþler. Onlarýn yakýnlarýndan geçerken "Daha ileri gitmeyin, düþmanýn pususu var." diye bizleri uyardýlar. Ayný zamanda akþam karanlýðý bastýrmýþtý. Geri döndük. Yine herkes konaklara daðýldý. Böyle bir durumla karþýlaþacaðýmýzý bilmiyorduk ama Lipova'lýlar tahmin ediyorlarmýþ; bizden gizlemiþler. Kalmamýz için böylesine ýsrar etmelerinin asýl nedeni buymuþ anladýðýmýz kadarýyla. Çünkü Lipova Kalesi'nin kendi askerleri çok azalmýþtý. Daha önceki birkaç çarpýþmada yüzlerce adamlarýný kaybetmiþler.

Kimisi þehit olmuþ kimisi esirKalede ancak üç yüze yakýn asker kalmýþ. Ama bir tesellimiz vardý; yalnýz deðildik. Hazineyi kendi kalelerine götürmek üzere Yanova'dan da bir farisan aðasýyla yetmiþ seksen nefer asker gelmiþti; onlarda bizim gibi kalede mahsur haldeydiler þimdi. Böylece kaledeki asker sayýsý beþ yüze yaklaþmýþ oluyordu.

Ertesi gün seher vaktinde, Lipova'nýn baðlarýnýn bulunduðu Tançoþ tepesinden Avusturya ordusunun boru sesleri duyuldu. Zaten gözlerine uyku girmeyen halk telaþla ayaklandýlar. Özellikle bizim gibi yabancýlar hemen atlarýna bindiler, herkes biran önce kaleden dýþarý çýkmak istiyordu. Ama mümkün olmadý. Kale kapýlarý sýký sýký kapatýlmýþtý. Avusturyalýlarýn komutaný General Karafa imiþ.

Yanýnda olan on sekiz alay piyade ve süvari askeriyle o kýþ (1687-88) Erdel vilâyetinde kýþlamýþ. Ýlkbahar olup havalar ýsýnmaya baþlayýnca Erdel'den çýkýp Muris nehri kenarýnca ilerleyerek Lipova'nýn önüne gelmiþ. Aðýr silah ve mühimmatlarýný Muris nehri üzerinden naklettirmekteymiþ. Kiraz mevsiminin o güzel seherinde kale halký korkuyla yerlerinden fýrladýklarýnda, ne yapacaklarýný bilememenin þaþkýnlýðý içindeydiler. Misafir olan bizler, Muris nehrini aþýp Yanova tarafýna gitmek istiyorduk. Hemen toparlandýk, kale kapýlarý açýlýnca dýþarý çýktýk, Muris köprüsüne geldik; ama ne görelim! Þolimos tarafýndan ve Moroþ Boðazý tarafýndan ilerleyen iki bin kadar haydut ve kadana yollarý tutmuþ. Gitmek mümkün deðil. Çaresiz kaleye geri dönecektik.

Muris köprüsünü bozup yýktýk. Zira bu köprü kalýrsa, nehir tarafýndan dýþ kale, düþmana çok açýk düþmüþ olacaktý. Savunmak yapmak için herkes iç kaleye toplandý. Burasý aðaç kütükleriyle tahkim edilmiþ küçük bir yerdi. Çevresi hendekle çevriliydi. Üç-dört küçük tabyasý vardý ve her tabyanýn üzerine dörder, beþer top yerleþtirilmiþti. Daha dýþarýda olan dýþ kale ise çok daha geniþ bir alaný kapsýyordu. Yalýnkat duvar, bazý kule ve surlarý taþtan inþa olunmuþtu. Ancak burasý boþtu. Çok az bina vardý. Ayrýca dýþ kalenin nehir yönü de açýktý. Duvarlar, nehir kýyýsýndan baþlýyor, þehrin üç tarafýný dolaþtýktan sonra yine nehirde bitiyordu. Düþman ilk gününü beklemekle geçirdi. Ne bir top, ne bir tüfek attý. Ama biz sürekli ateþ ediyorduk; elimizden geldiðince onlara zarar vermeye çalýþýyorduk. Hatta bazý yiðitler dýþarý çýkýyorlar, bahçeler arasýndan Avusturya karakollarýna yanaþarak saldýrýyorlardý.

Fakat ertesi gün durum tamamen deðiþti. Düþman, geceleyin dokuz parça büyük top ile üç-dört havan topunu bizimkilere fark ettirmeden bahçeler arasýna yerleþtirmeyi baþarmýþ ve dýþ kalenin hemen beþ yüz adým yakýnýna kadar yanaþarak mevzi tutmuþtu. Ertesi gün sabah erkenden toplarýn korkunç gürlemeleri ve duvarlarýn sarsýntýlarýyla uyandýk. Henüz gün aðarmamýþtý. Aðýr gülleler, kalenin duvarlarýný dövüyordu. O gün ikindi vaktine kadar kale duvarýný döven gülleler, sonunda duvarýn bir bölümünde geniþçe bir gedik açtý. Hemen iç kaleden insanlar buranýn yardýmýna koþtu; canla baþla çalýþarak gediði kapatmaya çalýþtýlar. Bulabildikleri her türlü þeyi gedikleri kapamak için kullanýyorlardý. Taþ, toprak yanýnda, ellerine geçirdikleri yastýk ve minderleri bile gediklere dolduruyorlardý. Fakat bu çabalarý sonuçsuz kaldý; çok geçmedi, isabetli bir yaylým ateþinin ardýndan, gediðe doldurulan bu derme çatma malzeme darmadaðýn oldu. Bunu gören düþman, çýðlýklar atarak hücuma geçti. Gediðin açýldýðý bölgeyi birkaç bölük asker koruyordu.

Düþmanýn o yönde hücuma geçmesi üzerine askerin çoðunluðu kýsa zaman içinde gediðin önüne yýðýldý. Gedikten içeri sýzmaya çalýþan düþmana karþý, el bombalarýyla, tüfeklerle göðüs göðüse çarpýþma baþladý. Fakat bu durum, bir baþka tehlikeyi doðurdu. Gedik yönüne bu kadar aðýrlýk verilmesi, kalenin diðer taraflarýnýn savunmasýný zayýflatýyordu. Nitekim Battal Kapý'dan ve Temeþvar Kapýsý tarafýndan Macar ve Sýrp kadanalarý, yanlarýnda getirdikleri merdivenlere týrmanmaya baþladýlar. Surlarýn yüzü, örümcekler gibi duvarlara týrmanan askerlerden görünmez olmuþtu. Düþmanýn kalenin diðer tarafýndan içerilere sýzmakta olduðu haberleri kulaktan kulaða yayýldýðý zaman, gediði savunan askerlerin direnci kýrýldý. Gediði savunmayý býrakýp telaþla ve birbirlerini çiðneyerek geri çekilmeye baþladýlar. Hepsi de bir an önce iç kaleye girme çabasýndaydý. Biz de bunlarýn arasýndaydýk. Ýç kaleye kendimizi atmak için koþturuyorduk; ama kapýya yaklaþtýðýmýz zaman bir baþka kötü manzarayla karþýlaþtýk. Macar ve Sýrp askerleri bizden önce ulaþmýþlar, yolumuzun önündeki sokak baþlarýný tutmuþlardý. Çaresiz tam ortalarýna hücum ettik. Düþman ikiye yarýldý, çarpýþa çarpýþa sað salim iç kaleye ulaþtýk. Çarpýþmalar o gün akþama kadar sürdü. Avusturyalýlar artýk dýþ kaleyi ele geçirmiþlerdi. Þehrin dört yanýndan alevler yükseliyordu. Yangýnlarýn kimini biz, kimini dýþardan düþman baþlatmýþtý.

Lipova o gece boyunca yandý; gökyüzünü alevlerin kýzýllýðý sarmýþtý. Ýç kaleyi þehirden aradaki hendek ayýrmaktaydý. Hendek yeterince geniþ deðildi; bu nedenle yangýn iç kaleyi de etkilemekte gecikmedi. Kapý kulesi ve bazý evler tutuþtu. Ve bu küçük dar mekanda, þimdi büyük bir kargaþa ve telaþ yaþanmaya baþlamýþtý. Ýç kalenin alaný zaten fazla geniþ deðildi; daracýk sokaklarla evler birbirinden ayrýlýyordu. Hayvanlar ve insanlar yüzünden daracýk sokaklar, mahþer yerine dönmüþtü. Ýnsanlarýn feryatlarý ve çýðlýklarý ile atlarýn kiþnemeleri bir birine karýþýyordu. Toz ve dumandan göz gözü görmez olmuþtu. Alevler ilerledikçe kadýn ve çocuklar korkuyla çýðlýklar atýyorlar "yanacaðýz" diye baðrýþýyorlardý. Yardýmcý olmaya çalýþan erkekler ise ellerindeki su kaplarýyla koþturuyor, tutuþan kule ve evlerin üzerine çýkýp yangýný söndürmeye çalýþýyorlardý. Ama dýþarýda, minareler ve evlerin damlarýna yerleþmiþ olan Avusturya piyadesinin tüfekleri, her birini tek tek avlýyordu. Vurulanlar, söndürmeye çalýþtýklarý ateþlerin içine düþüyorlar; yardým isteyenlerin çýðlýklarý, top ve tüfek sesleri arasýnda kaybolup gidiyordu.

Havayý kaplamýþ olan yoðun barut ve duman kokusuna þimdi de dayanýlmaz bir yanýk et ve yað kokusu karýþmýþtý. Ertesi sabah durumun daha da kötüleþmiþti. Geceden çok yakýnýmýza kadar sokulmuþ olan havanlardan atýlan mermiler, ateþ ve ölüm yaðmuru olarak üzerimize inmekteydi. Hendeðin hemen öbür yanýndaki taþtan inþa edilmiþ hanýn yangýndan tavaný gece tamamen çökmüþtü. Dört duvarý ayakta kalmýþtý. Burasý þimdi Avusturyalýlarýn havan toplarý için bulunmaz bir mevzi oluþturuyordu. Bir taraftan da damlarýn üzerinden tüfeklerle aralýksýz kurþun yaðdýrýyorlardý. Daracýk sokaklara sýkýþmýþ olan insanlar o gün, mahþerin dehþeti ve çaresizliðini yaþadýlar.Çarpýþmalar bu þekilde üç gün üç gece sürdü. Ýnsanlar ve hayvanlar bir bir ölüyor, yaralýlar yerlerde sürünüyordu. Bu arada kale komutaný, benim birliðime baþka bir tabyanýn savunmasýný verdi. Burasý kalenin en tehlikeli yeriydi. Hem toplarý doldurup atmak, hem de tüfeklerle cenk etmek zorundaydýk. Tüm gücümüzle çarpýþýyorduk; ama bütün herkes gibi biz de durumun artýk gittikçe kötüleþtiðini görüyorduk. Kalenin ileri gelenleri de bunu sezinlemiþ olmalýydýlar. Aralarýnda kaleyi vire[3] ile vermeyi tartýþmaya baþladýlar. Galiba en akýllýca görünen de buydu. Sonunda kale bedeninde beyaz bayrak sallandý.

Bayraðý gören Avusturyalýlar ateþi kestiler. Biraz sonra kale yakýnýna kadar gelen birkaç subay aþaðýdan yukarýya doðru baðýrdý:"Ýsteðiniz nedir?" "Kaleyi vire ile vermek isteriz; bize uygun rehineler verin, biz de dýþarý adam gönderelim, görüþmeler yapýlsýn." Çok geçmeden kapýnýn önüne gelen iki Avusturya zabiti, kapýlar açýlarak içeri alýndý; ayný anda da içeriden iki Lipovalý aða dýþarý çýktý; kapý önünde bekleyen askerlerin arasýnda Avusturya ordugâhýna doðru gitti. Aðalarýn arkasýnda, bir uþaðýn yedeðinde muhteþem görünümlü siyah bir at vardý. Hayvanýn gümüþ eyer ve süslü koþum takýmlarý, güneþ ýþýðýnda pýrýl pýrýl parlýyor, uzaktan bile göz kamaþtýrýyordu. Lipova Kalesi Beyi, özel ahýrýndan çýkartmýþtý; generale hediye olarak gönderiyordu.Kaledeki herkesi þimdi büyük bir merak ve heyecan sarmýþtý; "Acaba düþman komutaný, isteðimizi kabul edecek miydi?" Büyük küçük hepimiz biliyorduk ki bu þartlar altýnda ne uzun bir zaman dayanabilir, ne de bir yardým ulaþabilirdi. Birkaç saat sonra, uzaktan aðalar göründüðünde, herkesin aklýnda ayný soru vardý. "Acaba anlaþma saðlanmýþ mýydý?"

* * *

Aðalar kaleye girince Avusturyalý rehine subaylar da dýþarý býrakýldý. Avusturya karargâhýndan dönen aðalarýn anlattýklarý, hiç de hoþ þeyler deðildi. General Krafa, görüþmeleri bizzat yapmýþ ve tercüman aracýlýðýyla "Ýstekleriniz nedir?" diye sormuþ. Aðalar da kendilerine verilen yetki ve talimat doðrultusunda isteklerini nakletmiþler:"Kalemize gelip bizi kuþattýnýz, sizin amacýnýz kaleyi ele geçirmek. Bizim de karþý koymaya yeterli gücümüz yok. Ailelerimizle ve mallarýmýzla bizi býrakýn Temeþvar'a gidelim."Ama eline güzel bir av geçirdiðine inanmýþ olmalýydý ki general aðalarýn teklifini kabul etmemiþti.

Maðrur bir edayla çok kýsa ve kesin bir cevap vermiþti:"Ýsteðinizi kabul edemeyiz; ancak size þöyle bir fýrsat verebiliriz: Silahlarýnýzý býrakarak çoluk çocuðunuzla dýþarý çýkýn, dilersek sizi býrakýrýz, dilemezsek esir ederiz." Bu teklifi aðalar kabul edemezlerdi. Nitekim onlar da reddetmiþler; "Böyle bir þeyi kabul etmek nasýl mümkün olur!" diye karþýlýk vermiþler ve generali ikna etmek için ellerinden geldiðince çabalamýþlar. Fakat generali kararýndan döndürmek mümkün olmamýþtý. Generalin cevabý oldukça serti: "Varýn gidin, içeride cenge devam edin." Çarpýþmalara ara verildiði sýrada, Avusturyalý bazý subaylar ve askerler, siperlerden çýkýp kale hendeði yakýnlarýna kadar gelmiþlerdi. Ateþkes ortamýndan yararlanarak hendek kenarýnda oturuyorlar, yemek yiyorlar bir taraftan da yanlarýndaki köpeklere taþ ve aðaç atýp hendeðin içine sýçratýyorlardý. Bazýlarý da ellerindeki mýzraklarý suya daldýrarak derinliðini ölçüyorlardý. Bütün bunlar, adamlarýn savaþý devam ettirmeye niyetli olduklarýnýn deliliydi bizlere göre. Nitekim çarpýþmalar yeniden baþladý. Aðýzlarýndan ejderha gibi ateþler saçan toplar, bütün gün ve gece hiç susmadý. Gülleler kaleyi iyiden cehenneme çevirmiþti. Gökten sürekli yaðmur gibi taþ, demir ve ateþ yaðýyordu. Daracýk alana sýkýþmýþ olan insanlar ve hayvanlar hýzla tükenmekteydi. Sokaklar cesetlerden geçilmez oldu.

Yerler, taþ ve topraklarla birlikte havaya uçan insan ve hayvan parçalarýyla dolmuþtu. Ýnsanlar artýk kendi canlarýndan çok çocuk ve ailelerinin derdindeydiler. Þehrin ileri gelenleri tekrar oturdular, aralarýnda tartýþtýlar, düþmanýn istediði þekilde kaleyi vermeye razý oldular. Kale bedenlerine yine beyaz bayrak çekildi. Þartlarý görüþmek üzere birkaç adam gönderildi. Bu kez generalin istediði doðrultuda vire koþullarý kabul edildi[4]. O gece, kale kapýsýnýn dýþ tarafý Avusturya askerleri tarafýndan tutuldu. Ýç taraf sabaha kadar bizim kontrolümüzde kaldý. Ertesi sabah insanlar dýþarý çýkmaya baþladýlar. Silahlarýný býrakmýþlardý. Bizler, bulunduðumuz tabya üzerinden aþaðýda olanlarý kolayca izleyebilmekteydik. Avusturya askeri, ordugâhlarýndan kaleye kadar, piyade olarak iki saf halinde dizilmiþlerdi. Ordugâh ise kaleden bir çeyrek saatlik uzaklýktaydý; kaleden rahatlýkla görülebiliyordu. Kale içinden insanlar, dörder, beþer veya daha fazla sayýda gruplar halinde, aileleri ve çocuklarýyla birlikte çýkýyorlardý. Kadýn ve çocuklar, birbirlerine iyice sokulmuþ halde ürkek ürkek yürüyorlardý. Kapýdan dýþarýya çýkanlar hemen askerler tarafýndan durduruluyor, üzerleri aranýyordu. Silahlarý varsa alýnýyordu. Sonra da yol boyu iki sýra halinde dizilmiþ olan askerlerin arasýna gönderiliyordu. Askerlerin iki sýra dizilerek oluþturduðu koridordan birbirlerine sarýlmýþ halde ilerleyen insanlar, yer yer askerlerin saldýrýsýna uðruyordu. Askerler, aralarýndan geçerken gözlerine kestirdiklerinin eteklerinden ve kollarýndan yakalayarak zorla çekiyorlar aralarýna alýyorlardý. Askerlerin aralarýna düþen bu zavallýlar, vahþi kurt sürüsünün eline düþmüþ av gibi anýnda soyuluyorlar, çýrýlçýplak ortada kalýyorlardý. Karþý koyup direnmeye çalýþanlarsa hemen paramparça ediliyordu. Askerler birbirlerini örnek alýyorlardý. Soygun ve öldürmeler gittikçe artmaktaydý. Subaylar ne kadar önlemeye çalýþsalar da saldýrýlarý durdurmayý baþaramýyorlardý. Üzerlerini arayarak para bulamadýklarý insanlarý öldürüyor, karýnlarýný yarýyorlardý. Bu vahþice iþi "para yutmuþtur" diye yapýyorlardý. Katliamlarý subaylarýn engellemekte çaresiz kaldýðýný gören generallerin bazýlarý, kendileri müdahale etmek zorunda kaldýlar. Bazý generaller, atlarýný soygun ve katliam yapan bu gözü dönmüþ askerlerin üzerlerine sürdüler. Baðýrýyorlar, gözlerini korkutmak için de bazýlarýný vuruyorlardý. Generallerin kurþunlarýyla yerlere serilen askerin yanýndakiler kýsa bir duraksama yaþasalar da hemen ardýndan umarsýzca soyguna devam ediyorlardý. Biz en son çýkanlardandýk. Lipova beyi, kadýsý, ayanlarý ve altmýþ kadar adamla birlikteydik. Önümüzden ve arkamýzdan yüksek rütbeli subaylar geliyor, saldýrýlara karþý bizi koruyorlardý. Ama yine de askerler yanlardan uzanýyor, eteklerimizi çekiþtiriyorlardý. Bu arada ilerlerken, biraz önce öldürülmüþ zavallýlarýn karýnlarý deþilmiþ cesetlerini daha yakýndan görebilmekteydik. Çýrýlçýplak ve parçalanmýþ halde öylece yatýyorlardý.Bu korku ve dehþet dolu kýsa yolculuðun ardýndan sonunda Generalin çadýrý önüne ulaþabildik. Geride kimse kalmamýþtý. Bizden önce çýkanlarýn baþlarýna neler geldiðini bilmiyorduk; ama burada bizden baþka kimse görünmüyordu. Ertesi günün sabahýna kadar, etrafýmýzý kuþatmýþ olan askerlerin gözetiminde orada kaldýk. Sabah bir general geldi, bizi dizip saydý. Sonra, askerlerle birlikte ikiþerli, üçerli veya beþerli ayýrdýlar, grup grup götürmeye baþladýlar. Sonradan öðrendiðime göre, general, Lipova Kalesi'nden çýkan Müslümanlarýn subay, varlýklý, genç, çocuk, kýz ve kadýnlarýnýn tamamýný esir etmiþ, geri kalan yüz kadar fakir, yaþlý erkek ve kadýnlarý arabalara yükletip Temeþvar tarafýna göndermiþti. O kadar çok esir ele geçirmiþlerdi ki generallerden binbaþýlara; hatta bayrak kethüdasýna varýncaya kadar bütün rütbeli subaylara en az birer esir düþmüþtü.Ben Yanovalý biriyle beraberdim. Avusturyalý bir asker bizi alarak bir çadýra götürdü. Çadýrda iki subay vardý. Bunlar Prens Louis[5] adlý generalin piyade alayý subaylarýndanmýþ. Ýkisi de kethüda rütbesindeymiþ.

Çadýra girdikten sonra bir kenarda beklemeye baþladýk. Adamlar dikkatlice bizi incelediler, kýlýðýmýza, boyumuza posumuza baktýlar. Sonra da kendi aralarýnda tartýþmaya baþladýlar. Önce nedenini anlamamýþtýk ama kýsa zaman sonra öðrendik. Problem bizim paylaþýlmamýz konusundaymýþ. Tartýþmaya zar atarak son verdiler; böylece kavga son buldu, paylaþýlmýþ olduk.

[1] Temeþvar'ýn 58 km. kuzey doðusundadýr.

[2] Kadana: Sýrp ve Macar gönüllü süvarileri.

[3] Vire: anlaþarak bir kale veya müstahkem bir mevkiyi teslim etmek.

[4] Böylece Avusturyalýlarýn eline geçen Lipova, Timaþvar'a yönelik saldýrýlarýn üssü haline gelecektir. Bu nedenle Türk ordusu, 9 Eylül 1695 senesinde yeniden ele geçirerek ayakta kalmayý baþaran kýsýmlarýný da yýkýp kaleyi boþaltacaktýr.

[5] Baden Markgrafý Prens Louis. Metnin orijinalinde "Pirinç Luvi" þeklinde yazýlmýþtýr. Burada olduðu gibi, Almanca isimlerin tesbit edilebilenlerinin Almanca yazýlýþlarý kullanýldý.

kaynak: Sabah


Kazakh Festival 'Montage of Cinemas' Opens August 3 – 9 at DGA, Los Angeles, CA

Saturday, Jun 23, 2012

The Second "Kazakhstan Montage of Cinemas: Film & Cultural Festival" launches at the Directors Guild of America (DGA) in Los Angeles on Aug. 3 for a one-week celebration of Kazakh cinema and culture, including musicians.

The festival is a stellar opportunity for directors, producers, location scouts, and the general public to get an understanding and appreciation of this exotic locale without leaving home.

Sweeping from the Caspian Sea on its Russian border to the Altai Mountain range on the Chinese border, Kazakhstan has a rich nomadic history as well as a powerful current tapestry of cultures. Since gaining independence in 1991, the Central Asian Republic has embraced its remarkable filmmaking past that dates back to the 1930's, when Sergei Eisenstein made his classic “Ivan the Terrible” in this mystic land, and has even given rise to several "New Wave" movements.

Opening night on Aug. 3rd begins with a reception at 7 pm, and includes a program of live entertainment until 11 pm, at the DGA Theater.

Sponsored by Kazakh Geographic Society (KazGeo.kz ), helixfilmsinc.com , the Embassy of the Republic of Kazakhstan, and the Honorary Consulate of Kazakhstan in Los Angeles, the festival includes Advisory Board Members Steven-Charles Jaffe (GHOST, K19), David Marconi (Screenwriter, ENEMY OF THE STATE), and Ambassador Erlan Idrissov.

Tickets cost $10 (including free parking) can be purchased from the festival’s website. "Kazakhstan Montage of Cinemas: Film & Cultural Festival 2012" will be held Aug. 3 - 9 at the Directors Guild of America on 7920 Sunset Blvd in Los Angeles, California

For more information, please see www.kazakhfestival.com - KazakhFilmFestLA@gmail.com

Source : HelixFilmsInc.com

Palme D'or for Best Short Film in the 65th Cannes goes to "Sessiz" (Be-Deng)

Sunday, May 27, 2012

The 65th Festival de Cannes drew to a close tonight with the closing awards ceremony hosted by Academy Award nominated actress Berenice Bejo.

The top prize was captured yet again by Michael Haneke for his portrait of an elderly couple Amour. This is the second time he has bested Jacques Audiard who was also in competition with De rouille et d'os (Rust and Bone). Haneke becomes one of the few two-time Palme d'Or winners alongside Alf Sjoberg, Francis Ford Coppola, Bille August, Emir Kusturica, Shohei Imamura, and Luc and Jean-Pierre Dardenne and only the second after August to win with consecutive films – his previous Palme d'Or was for his 2009 film Das weiße Band (The White Ribbon).

Matteo Garrone picked up his second Grand Prix for his film Reality. Previously, he had won in 2008 for Gomorrah.

The surprise winner for the Jury Prize was Ken Loach with The Angels' Share. He previously won the Palme d'Or in 2006 with The Wind That Shakes the Barley.

Another previous Palme d'Or winner won Best Screenplay. Cristian Mungiu who made 4 luni, 3 săptămâni þi 2 zile (4 Months, 3 Weeks and 2 Days) returned with După dealuri (Beyond the Hills), and it also shared the Best Actress for its stars Cosmina Stratan and Cristina Flutur.

In spite of the heavy American representation in the selection, the only American film to win a prize was Benh Zeitlin's Un Certain Regard entry Beasts of the Southern Wild which won the Camera d'Or for first film. Last night, it had won the FIPRESCI international critics' prize.

Complete list of winners for the 65th Festival de Cannes

Palme d'Or

Amour, Michael Haneke (France-Germany-Austria)

Grand Prix

Reality, Matteo Garrone (Italy-France)

Jury Prize

The Angels' Share, Ken Loach (U.K.-France-Belgium-Italy)

Best Director

Carlos Reygadas, Post tenebras lux (Light After Darkness) (Mexico-France-Germany-Netherlands)

Best Actress

Cosmina Stratan and Cristina Flutur, După dealuri (Beyond the Hills) (Romania-France-Belgium)

Best Actor

Mads Mikkelsen, Jagten (The Hunt) (Denmark-Sweden)

Best screenplay

Cristian Mungiu, După dealuri (Beyond the Hills) (Romania-France-Belgium)

Caméra d'or

Beasts of the Southern Wild, Benh Zeitlin (U.S.)

PALME D'OR FOR BEST SHORT FILM

SESSÝZ-BE DENG (SILENCE), REZAN YEÞÝLBAÞ

Source : www.ensonhaber.com



Other News

Turkish delight in epic film Fetih 1453

BÜCHER UND POLITIK: Literatur im Minenfeld

Black Hawk Down: VFX and Postproduction. Interview with Olçun Tan

5th Annual Turkish Language and Performing Arts Contest

Wenige Sind Wir

Shorts Awards goes to Golden Orange

Los Angeles Turkish Film Festival Debuts at Egyptian Theater on March 1-4

The Holivut Conquest

Ömer Faruk Tekbilek & Yasmin Levy's concert in Toronto

Sundance world cinema special jury award goes to Turkish film Can

1st Annual Los Angeles Turkish Film Festival launches on 1st of March

Twenty7's 2nd Music Video 'No Chemical Love'

Semih Tareen's New Album Release

WORLD'S TALLEST MAN-Sultan Kösen's documentary at Bel Air Film Festival

2 Awards from US to Direk Aþk aka Love is Blind

Cenk Uygur On Leaving MSNBC: Network Told Me To 'Tone It Down,' Didn't Want To 'Challenge Power'

Grafitti Festival in Ýstanbul

Love is Blind is an Award of Merit Winner

Sinem's First Concert in Türkiye is in Bodrum

Kazým Mirþan ve Erken Türk Tarihi at finals!

Kazakh Film Festival

The Turkish Passport a documentary

Tonight - Sinem Saniye concert for Japan- Hotel Cafe 8pm

Anzacks and Turks on ABC

Hakan Günday in DilDile

Turkish Shorts in Cannes

DÝREK AÞK an Ýrem Altuð idea

Alex Demir Interview on TRT

Cavad Han The Movie

Cengiz Aytmatov Films

Love of Atatürk on Broadway

Germany bans 'Valley of the Wolves Palestine'

Resmine Atis' open letter to the writer of 'Fortunate Sons'

Golden Turk Awards Ballot

Turkish Artists Selected for SOFA 2011 Art Fairs

Fatih Akýn receives 'Honorary Award'

"Tales of Simyager"

Justice

HOMELAND - A documentary about Cyprus

Turkish Box Office

Twenty7 Music Video

London Turkish Film Festival

Turkish Cinema?

2010 47th Antalya Golden Orange Awards

Turks in Toronto International Film Festival

Arif Mardin Documentary opens Los Angeles

An ACHE story in Los Angeles

German film with Kekilli tops Tribeca, Özpetek’s film wins special mention

Ýsmail Cem TV Awards

South East European Film Festival 2010 happens in Los Angeles

TARKANI KÝM HATIRLAYACAK YETENEK KORKU VE GENÇLÝK

"The Pacific" corrects the historical wrong and cuts of the untrue scene

A French film about Turks and Armenians are in theaters

'A Step Into The Darkness' is the 'Best Film' in San Fransisco Tiburon Film Festival

You sing in English while Greeks take your kemençe too, Manda Boy!

9th ANNUAL BOSTON TURKISH FILM FESTIVAL March 25 - May 16, 2010

Amsterdam Turkish Film Festival

Arif Mardin Documentary in Ýstanbul International Film Festival

Sinem's US Tour starts in just 2 days

Runaway film production is the star of this movie

Semih Kaplanoðlu's HONEY takes Berlinale Golden Bear

KELIN SHORTLISTED: ADVANCES TO NEXT ROUND OF OSCAR VOTING

Sinem's Love beats Greeks' hate

Awards go to Turks in Queens Int'l Film Festival

Kutluð Ataman in Köln

Why doesn't NEFES have any pirate copy?

MTV EMA AWARDS 2009 - MaNga WINNER OF BEST EUROPEAN ACT

The Genious: Aydýn Esen

Uygur Artist from Kazakistan; Ahmet Can AHAT's exhibition

Palestine reacts to 'Ayrýlýk'

The big Turkish Award to Nuri Bilge Ceylan

Nefes broke Turkish blockbuster record

Kazakhs select Kelin as foreign language Oscar submission

2010 Ýstanbul Loot

Israeli manipulation on TRT's new drama 'Ayrýlýk'

Famous Turkish Filmmaker Halit Refið passed away

Ebru TV "Emmy"ödülüne layýk görüldü

'Güneþi Gördüm' goes to Oscars

Selçuk Öksüzoðlu's new documentary: "The Turkish Musician"

Israeli film on '82 Lebanon war wins Venice prize and Soul Kitchen gets the jury prize

L.A. Times Features Cherien Dabis Interview &

Courageous film maker John Greyson pulls his film from TIFF to protest their spotlight on Tel Aviv

Sinem Saniye MTV Interview

Stockholm Based Author Signs Contract With Leading Indian Publisher

ALONE aka ISSIZ ADAM Best Film at RIIFF

DIG COMICS interview with Ertuð Tüfekçioðlu

'DIG COMICS' A Short Documentary Upcoming Film Festivals

Comic-Con 2009: CCI-IFF Awards-DIG COMICS Best Documentary

From Ankara to Hollywood

THE BEST, THE ONLY, THE KING

Turkish musicians in New York

Dig Comics World Premiere Screening at San Diego Comic-Con International Film Festival

Turkish musical on Broadway

Beyond belonging 3rd German: Theatre und Film Festival

Turkla.com'dan fotografçýlýk ve fotoþop çalýþtayý

The world's most loved movies: Recep Ývedik

Kurtlar Vadisi Gladyo

Jennifer Fontaine in

3rd TURKISH CLASSICAL TURKISH MUSIC WORKSHOP

Turkish Night in Cannes

Scandal in Turkish TV ratings

Monaco awards "Devrim Arabalarý"

Altýn Koza jüri üyeleri açýklandý

SESSÝZ GÖSTERÝ

Malkovich to receive honor at International Ýstanbul Film Festival

Middle East Rocks

"Three Monkeys" by Award Winning Turkish Director Nuri Bilge Ceylan shows in LA in Mar. 27

Güneþi Gördüm by Mahsun Kýrmýzýgül

Largest Turkish Festival

PRESS RELEASE, BLUEMASK PRODUCTION, March 2009

AYÇA ERSOY'S COLOR WORLD

Kutsal, Turkish Rocker, Headlines

Sinem Saniye Music Video

German Press praises Ývedik 2

Air date of Kurtlar Vadisi is finally set

"Three Monkeys" a moral tale of corruption that's a bit too pat

Film casts light on dark chapter of Turkish past

Broken Windows now on DVD

'Recep Ývedik 2' broke blockbuster record in Germany as well

Turkish film composer wins silver medal for best film music.

Last call for ÝST/West at EL CID!

Recep Ývedik 2 has the biggest 1st weekend blockbuster of all times

" THE MINI-SUBMARINE " A new novelette of adventure and romance by Askin Ozcan is out !

MUSIC VIDEO RELEASE PARTY- "Are We In Love!"

"My Rumi Valentine"

The biggest fans of their own cinema are Turks

James Bond should have been the lead in this film

Gradient Effects Team Earns Visual Effects Society Award Nomination for Gnarls Barkley Clip

A.R.O.G broke blockbuster record

CAFAM Together With SoCiArts Productions Present

ADA

'Three Monkeys' one step closer

Gradient Effects Completes Two Films for Sundance

Arabs and Muslims in Hollywood

Coming to Türkiye for THY Spot

Ýdil Biret Concert in New York

PANDORA’NIN KUTUSU to be released on January 23rd in Türkiye

Deadly Accident in TV show 'Sonbahar'

"3 Monkeys" in Palm Springs Film Festival

University Of Toronto Graduate Publishes His Sixth Book

Turkish Films in Syria

Karagöz in Türk-Amerikan Television

MUSTAFA MISTIK!

6th-7th September Events in Yeþilçam

Death to film critics! Hail to the CelebCult!

Dostum Pasifik Signing Day in Westwood

Özpetek films in New York

From Rob Delaney to Turks: Fuck off & fuck you!

Nuri Bilge Ceylan is Best Director in Asia-Pacific Screen Awards & 3 Monkeys Interview

Sedef Erken: Müzisyenler Sendikasý Kurulmalý

Why couldn't it find a sponsor?

3 Awards to 3 Turkish Films

Emre Aydýn is MTV's "Best European Artist"

Instead of Turkish

Horror Oscars to a Turkish Film

International Student Film Festival Hollywood

Son Buluþma

Turkish Films' Trip in TÜRKÝSTAN

Turkish Music Industry Needs A Change

Turkish Kasbah

"Pandora’nýn Kutusu" wins Golden Shell for Best Film in Spain

New York Turkish Film Festival

PRESS RELEASE Jennifer Fontaine

'Filmmaking is my sickness, success is my painkiller'

KUBÝLAY QB TUNÇER IN LAS VEGAS

mustafa

Serdar Burhan Kalsýn is in American Carol

Türkiye's advertisement according to Ali Taran

Olçun Tan-Gradient Effects Makes Gnarls Barkley's Heart Sing

Sinem and Alper on Turkish-American Hour

3 Top BFF Prizes To Turkish Movies From

America Dance Festival hosts a familiar name: Aydýn Teker

Doðukan Manço's interview

Turkish Cinema Panel in New York

Turkish Cinema comes to the U.S.

My lonely and beautiful country

Turks in 'Body Of Lies'

Nuri Bilge Ceylan Gets 'The Best Director' Award In Cannes

'Three Monkeys' makes Cannes

"THE SECOND VENICE" gains more global attention and applause

Hüseyin Karabey wins Best Narrative Filmmaker in Tribeca

TIE events in the Media: TÜRKLER, ABD FÝLM SEKTÖRÜNE EL ATTI

DOCU TURK TURKISH DOCUMENTARY SHOWCASE 2008, Los Angeles

Turkish Documentaries screened in New York

Osmanlý(Ottoman)-Türk Music Concert in Carnegie Hall, NY

Wexler, Fontaine sketch Clowns

DUMAN USA TOUR 2008

The New Atatürk

Sinem Saniye is coming to LA to give her first concert!

ÝNSANÝty Sanat Sergisi - Beliz Ýristay

TRT's New Show About 1915 Armenian Events

Freedom and Democracy in the U.S.

Ertuð Tüfekçioðlu's Interview at Ebru TV

Public Ozan Aþýk Veysel commemorated

Ýstanbul

Music World Wins A New Song : "Shake It Baby!"

Giovanni Scognamillo: “I'm an artisan, not an artist.”

Bayrampaþa film feels like a documentary

'Short Filmmakers are after the trophy'

'120' opens on 15th of February, 2008

OPET's GÝTT ad campaign with Cem Yýlmaz wins award in New York

Alex Demir's interview on Turkish Hour

Safa Önal is in the Guinness Book but still does not own a house

Kazakistan is in Oscars

"When I Don't Sleep.." Sinem Saniye's album is out

Fazýl Say's Father Recieves Award On Behalf Of His Son

World Famous Gülsin Onay will play at Kremlin Palace

Longest short film

Recep Ývedik to be released on February 22nd

A Youthful Awakening to Mother Nature’s Laws in a Turkish Village

George Washington University to offer fellowships for filmmakers

'Made in Europe' to be released soon

HÝPHOPÝSTAN is on the Top 10 Hip Hop Film List

HÝPHOPÝSTAN wins best Short Documentary Award

Nihat Genç tells...

Cinema is Cinema!

Turkish Films satisfy locals: Booming film business builds volume

Mehmet Akif Ersoy 1873, Ýstanbul - December 27, 1936, Ýstanbul

Turkish actor changing mindsets in Hollywood

If you kiss, you're on Youtube

‘HOLLYWOOD CHAT' IN NEW YORK WITH TURKISH DESCENT AMERICAN ACTOR ALEX DEMÝR

Akýn's dual allegiance reflected in his movies

Gencebay: 'Greeks might be our relatives''

Türk Film Festival in Köln

Seda Aybay's "Ýstanbul Hatýralarý" by Kybele Dans Theater

The Whirling Dervishes, Royce Hall, Mon., Dec.17th!

Türks in Louvre Museum

Türk Film Days in France

'Crysis' by 3 Diaspora Turkish brothers

Kurdistan myth leaks into Hollywood to boost anti-Turkism

ÝZ, SELECTED EUROPE'S BEST DOCUMENTARY CHANNEL

TAKVA "A Man's Fear of God" Screening in Los Angeles, CA

Lev Yýlmaz's Tales of Mere Existence

Sertab's English Türkü protested

Spiritual Sounds of Central Asia

'Saklý Yüzler' Premiere

Justin McCarthy on Ebru TV

Türk Filmi - a poem

"I'll direct a Turkish War of Independence movie"

WE Need to SCREAM! by Leslie Bates-Büyüktürkoðlu

They rocked the United States

A documentary called "From Armenian diary? You or us?"

MUSEREVIEW - Poets of the Month of July, August, September, October 2007

Now I like saying "I'm a Türk"

TAKVA has 3 nominations in Asia Pacific Screen Awards

Hayko Cepkin's Ýzmir Concert

Cyprus International Short Film Festival (CISFF 08)

'Takva' director Özer Kýzýltan nominated for 'European Discovery'

"Ýklimler" released in Germany on 27th of September

Turkish rock band mor ve ötesi is coming to the US for two West Coast shows in November!

"Yaþamýn Kýyýsýnda" is Germany's Oscar nomination

Jeff Treves' new work on CG Society

On 29th of September, Goran Bregoviç will play in Ankara

12 Nominations from Europe to "Yumurta"

Zeki Demirkubuz films screened in New York City

Istanbul NOW in Vienna-Einladung zur Vernissage am 13. September

Türk-Armenian brotherhood on the Peace Day

3rd International Avrasya Film Festival opens with Ang Lee

'Takva' won The Best Picture Award in Saraybosna

Mevlana Movie to be shot in Konya

A Play "Calling In Love" World premier opens on 8.17.07 Friday

'Kurtlar' to shoot sitcom

TRT's Hollywood initiative

1st Annual Sevim Tanürek Singing Contest

Comic Book about Atatürk's biography

Why doesn't Europe listen to Turkish Music?

Fatih Akýn will shoot Trabzonspor documentary

Altýn Portakal starts a new funding for Turkish Cinema

THE SECOND VENICE - by Askin OZCAN

Türkiye is talking about these 2 TV ads

Happy 4th of July

Kemal Sunal was remembered on his 7th death anniversary

Guardian names ‘Uzak' among top 1000 films

Turkish Culture to be introduced in Disneyland

Kýrýk Melek baþladý - Broken Angel

Photograph exhibition titled “Ýstanbul Armenians”

Times and Winds (Beþ Vakit) in Los Angeles Film Festival 2007

Yener Korkut on TRT

"The Anatolian" will be screening at USC on June 10, 2007

Turkish Director Þahin's documentary breaks records in History Channel

Fatih Akýn's success in Cannes 2007

Clementine Feature Set Up in Türkiye

Muses Prize - Poetry to Askin Ozcan

The Anatolian to be screened in Robert Zemeckis Digital Arts Center in Los Angeles

Seminar: Muslim Characters on Prime-Time TV at Museum of Television & Radio

A Mondo Macabro documentary on Turkish Pop Cinema

ATIF YILMAZ’ý saygýyla anýyoruz

Short Films to be shot in KARS

Alex Demir on Ebru TV

TWO GIRLS at Southeast European Film Festival at Los Angeles

ON PBS: American Masters: Atlantic Records: The House That Ahmet Built

ARMENIAN REVOLT 1894-1920 - SCREENING ON 25TH

18th Annual Turkish Film Days to begin in Munich

SÝNEM is the 2007 Lennon Award Winner

The Midday Express: Repairing the Turkish image via movies

Political Satire in the Digital Age:

Dondurmam Gaymak wins best foreign film jury award in HBO & U.S. Comedy Arts Festival

Mennan Yapo - Premonition

Nar-ý memory of Atatürk

Whirling Dervishes are in town!

FIRST ÝSTANBUL CLASSIC TURKISH MUSIC CAMP

Leslie Bates Büyüktürkoðlu's latest Turkla.com article

The Sultans of Satire: Middle East Comic Relief

Turkey battles genocide claims in Hollywood

Midnight Express truth revealed by Alinur

Turkish Comedian Gülden Performs in Middle East Comic Relief, Jan. 27!

A Western film in the States by a Turkish Production

HOKKABAZ in Irvine

'Çince söylesin daha çok insana hitap eder'

Yeþilçam Hollywood’u bitirdi

Türk Sinemasý'nýn yükseliþi...

Recently Published Books by ASKIN OZCAN

Yüksel Aksu anlatýyor

Fatih Akýn ve son filmi

"Anti-Jewish" Turkish film pulled from US theaters

Kime niyet kime Euroimages

FILM FESTIVAL AT BAYRAMPAÞA PRISON

Ice Cream, I Scream is one step closer to the Oscar nomination

YA TUTARSA? and WELL SOOTED are in Boston Turkish Film Festival

Art of Turkish Calligraphy

Uneasy Ottomans-LA Weekly

Resmine Atis stars in SPLINTER with Tom Sizemore and Edward James Olmos

Turquoise

Remember my password