yeni yelik - forum - iletiim - reklam - english
  ara
ANASAYFA
HAKKIMIZDA
UYELER
KOSE YAZARI
HABERLER
BAGLANTILAR

MUSTAFA MISTIK!

CUMA, ARALIK 12, 2008

by Abdullah Gürgün

Can Dündar'ýn "Mustafa" filmini görenlerin sayýsý bir milyonu aþmýþ.
Olumlu, olumsuz yazýlar, eleþtiriler, övgüler, sövgüler sürüyor.

Dündar filmi yerenlere hemen "Filmi gördün mü?" sorusunu yöneltiyor. O nedenle hemen belirteyim. Ben filmi izledim. Üstelik yýllarca Ýsveç Devlet Televizyonu'nda ve Ýsveç Devlet Radyosu'nda (Dündar'ýn ustasý Mehmet Ali Birand da bizim Brüksel muhabirimizdi) belgeseller yapmýþ, halkla iliþkiler, gazetecilik ve film eðitimi almýþ bir belgeselci ve gazeteciyim. O nedenle kendimde bu filmin eleþtirisini yapma hakkýný
fazlasýyla görüyorum.

Yine baþtan söylemeliyim: Yetiþkinlere filmi görün ya da görmeyin demek istemiyorum. Ancak çocuklarýn izlemesini uygun bulmuyorum. Ýsveç'te bu filmi 15 yaþýndan küçük çocuklarýn görmesi yasaklanýr. Türkiye'de de çocuklarýn görmesini sakýncalý buluyorum. Nedenini açýklayacaðým. Elden geldiðince de üzerinde durulmamýþ olan noktalara deðinmeye çalýþacaðým.

Filmi izledikten sonra Can Dündar'ýn kalemini çok ustaca kullandýðý ve film zanaatýný da iyi öðrenmiþ olduðu konusunda kuþkum kalmadý. Filmde sözcükler seçilerek ve eksik býrakýlarak kullanýlmýþ. Sözün gerisini düþ gücünüzü kullanarak kafanýzdan tamamlayacaksýnýz. Film görüntü sanatý olduðuna göre "bir resim bin sözcüðe bedeldir" diyerek olayý kafanýzda þekillendireceksiniz. Dündar amaca uygun mükemmel bir ticari film yapmýþ. "Efendim iyi niyetinden kuþkumuz yok AMA þu hatalarý yapmýþ" gibi bir yaklaþýmý ben ne yazýk ki paylaþmýyorum. Can Dündar attýðý her adýmý bilerek profesyonelce atmýþ.

Filmin adýna belgesel deniyor. Bana göre belgesel deðil, kurgu.
Gerçeklerden yararlanýlarak yapýlan bir kurgu film. Can Dündar fýlmde hem belgesel hem de kurgu filminin ögelerinden yararlanmýþ Canlandýrmalar yaparak filmi etkili hale getirmiþ. Þekil olarak belgesel kurgu film diyebiliriz. Belgesellerin de ayný zamanda bir kurgu olduðunu, öznellik taþýdýðýný unutmayalým. Örneðin bir kiþiyi
pencerenin önüne oturtup konuþturuyorsunuz, yüzü karanlýkta görünmez. O zaman adam devlet sýrrý açýklýyor gibi bir etki yapacaktýr. Bir de adamý güllük gülistanlýk yerde konuþturuyorsunuz. O da neþeli mutlu bir hava verecektir. Burada açýkça yönetmenin öznellliði belirleyici olmaktadýr. Adam ayný þeyleri söylese bile etkisi deðiþecektir.

Diðer bir örnek olarak da kendi sesini kullanmasýný verelim. Can Dündar'ýn sesi amacýna uygun bir ses. Aðlýyor mu gülüyor mu, ciddi mi deðil mi anlaþýlmýyor. Ýzleyiciyi uyuþturan bir ton kullanýyor. Yeri geldiðinde alay ediyor ama ciddi sanýyorsunuz. Ya da tersi. Þimdi siz bu filmde söz gelimi tok sesli tiyatrocu Mazlum Kiper'i kullansanýz izleyici coþar. Müþfik Kenter'in yumuþak, müþfik sesini kullansanýz
Mustafa Kemal'e büyük sevgi duyar. Can Dündar kendi amacýna uygun ses
oynaklýklarýyla okuyor. Sonuçta büyük bir baþarýyla güvenilmez bir film kahramaný yaratýlýyor.

Can Dündar zanaatýný usta bir terzi gibi icra etmiþtir. Müþteriye istediði kumaþtan, istediði model ve bedenine oturacak giysi yapmak da her babayiðidin iþi deðildir. Filmi beðenenlere, beðenmeyenlere ve orta yolculara da bakarak müþterinin kim olduðunu bulabilirsiniz.

Yakýnda Ýngilizce alt yazýlý ya da dublajlý olarak MOUSTAPHA adýyla yurtdýþýna satýlýrsa çok beðenileceðine eminim. Ancak Dündar'ý aþýrý iþbirlikçi bulup alay edenler de çýkabilir. Batýlýnýn hepsinin yalakalardan hoþlanacaðýný
savlamak da aymazlýk olur.

Dündar filminde çok kullanýlan bir dramatürgi modelini uygulamýþ. Bu model bir devenin üst tarafýnýn yandan görünüþüne benzer. Ýlk önce devenin baþýndaki kýsa kaviste ilk vuruþ yapýlýr. Filmin ana fikri/ana çizgisi hakkýnda fikir veren kýsa çarpýcý ilk bölümdür. Sonra olaylar geliþtirilir, çatýþmalar, çeliþkilerle heyecan doruða çýkarýlýr. Bu doruk devenin hörgücüdür. Sonra çeliþkiler çözülmeye baþlar, iniþe geçilir, olaylar dinginleþir ve sona gelinir.

Dündar'ýn ilk giriþteki vuruþu korkunçtur. Gerçekten korkunçtur. Bir korku filminin giriþidir. Nasýl?

Mustafa Kemal'in bir aðabeyi üç yaþýndayken ölmüþ. Deniz kýyýsýnda kumsala gömmüþler. Bir gece rüzgar fýrtýna kumlarý uçurmuþ. Ortaya çýkan bebeði çakallar yemiþ. Bu sahneyi Can Dündar bir Drakula filmi gibi canlandýrmýþ. Karanlýk feci bir gecede mezar baþýnda dolanan çakallar… Ve bu resimlerin üstünde aðlar gibi konuþan titrek bir Can Dündar sesi…

Drakula'da Türkleri kazýða oturtan Kazýklý Voyvoda'dan esinlenerek yaratýlan bir kahramandýr. Þimdi de Mareþal Gazi Mustafa Kemal
Atatürk'ten esinlenerek yapýlan MUSTAFA adlý korku filmini izliyorsunuz. "Mustafa" da daha bir dinsel içerik var. "Kemal" ise devrimcidir (Devrimci önderlerden Mihri Belli de Yunan iç savaþýnda
doðal olarak Kapetan Kemal kod adýyla anýlýyordu).

Filmi izleyen çocuklar bu sahneden korkmazlar mý?

Þimdi bu ilk vuruþun filmin içeriði için verdiði mesaj nedir? "Bu aile uðursuz, lanetlenmiþ bir ailedir!" Öyle mi?

Böyle bir olay olmuþ mudur? Hiç mezar kazacak yer kalmadý da o sahile mi kazdýlar? Rüzgar nasýl o topraklarý kaldýrmýþ atmýþ? Çakallar sahile inerler mi? Bunlarý ben bilmiyorum ama bildiðim bir þey var:
Kendini bilen hiçbir gazeteci ya da belgeselci böyle bir olay olmuþsa bile bunu koymaz. Neden koymaz? Çünkü hiçbir etik anlayýþa uymaz…

Kendinizi o ailenin yerine koyun. Çocuðunuzu mezarýnda çakallar yiyor. Bunu göstermek delikanlýlýða da uymaz, insanlýða da. En hafif deyimiyle ayýptýr, utanmazlýktýr. Buna" belden aþaðý vurmak" da diyebiliriz.

Can Dündar sesini titreterek anlatmaya devam ediyor. Mustafacýk bu öyküyü dinleyerek büyümüþ, kendini çok yalnýz hissettiði için kendisine ayrý bir yuvacýk yapmýþ. Hep oraya sýðýnýrmýþ. Aklýma çocukluðumda evimizin arkasýndaki boþluðu kendi mekaným olarak kullandýðým geldi. Duvarlara aðaç dallarýndan, tahtalardan yaptýðým oyuncaklarý, tabanca ve tüfekleri dizdiðimi anýmsýyorum. Evcilik de oynardýk. Ama Mustafa yalnýz ve bunalýmlý çocuk olduðu için evden kaçýp sýðýnýyormuþ oyuncak evine.

Sonra dayýsýnýn oraya göçmüþler. Orada dayýsýnýn tarlasýnda kardeþi Makbule ile karga kovalýyormuþ. Onu da güzel canlandýrmýþ, kurgulamýþ.
Ama tarlada deðil kýrlarda koþuþuyorlar. Ekin diye bir þey yok ortada. Her yer çiçek. "O kadar kusur kadý kýzýnda da olur", diyelim. Yalnýz bu bölüme, bir gün kardeþinin kafasýna yoðurt çanaðýný geçirdiðini de koyabilirdi ve "Bunalým geçirdiði için çok asabiydi" diye de bir söz söyleyebilirdi. Filmin sonunda gösterdiði yalnýzlýklar içindeki Atatürk'ün bunalýmlarýna neden olarak, Freudçu bir yaklaþýmla, bu çocukluk günlerindeki sorunlarý gösterilebilirdi. Unutmuþ olmalý.

Bu sahnelerde Mustafa'yý bir Yunan çocuðu oynatarak canlandýrmýþ. Tesadüfen olabilir mi? Hayýr. Bence Can Dündar'ýn orada ince bir mesajý var. Bazý Atatürk düþmanlarýnýn "Yunan tohumu" küfrüne göz mü kýrpýyor? Yoksa yurtdýþýna satýþta Yunan dostluðu diye yutturma amacý mý taþýyor? Ama bunlarý söylediðinizde alacaðýnýz yanýt"Ne var caným, ýrkçý mýsýnýz?" olabilir.

Yeri gelmiþken söyleyelim, filmin müziðinin de Goran Bregovic'e yaptýrýlmasý da tesadüf deðil ayný ticari kafanýn ürünüdür. Türkiye'de film müziði yapacak müzisyen yok mu? Var. Ýþte Cannes Fim Festivali'nde Yol filminin müziðiyle en iyi müzisyen ödülünü almýþ olan Zülfü Livaneli. Müzisyenimiz var ama bence hesap gene baþka ve Zülfü o hesaplara uymuyor.

Okul döneminden askerlik maceralarýna, Istanbul'daki aylak gençlik günlerine, Suriye'ye sürülmesine geçiliyor. Daha sonra Vahdettin'in
yurtseverliði, Mustafa'yý Samsun'a yollayýþý, Mustafa'nýn Vahdettin'e ihanet edip kafasýna göre takýldýðý, Kazým Karabekir'in geldiðini duyunca yüzünün korkudan nasýl solduðu, inek sürüsünü düþman zannedip ödünün koptuðu ve karanlýkta uyuyamadýðý ballandýra ballandýra anlatýlýyor. Sonunda bu korkak adam Mustafa zafere ulaþýyor. Burasý filmin doruk noktasýný oluþturuyor. Zaferden sonra inzivaya çekiliyor. Saraylarda zevk-ü sefa içinde emekli yaþamýna baþlýyor. Rakýlar, cýgaralar, hatunlar! Yiyelim içelim eðlenelim! Yan gelip yatýyor, tarih kitaplarý okuyor. Vakit doldurmak için de Türk Tarih Tezi ve Güneþ Dil Teorisi'nin mana ve ehemmiyetini anlatmaya çabalýyor.

Yalanlar, yanlýþlar, saptýrmalar, çarpýtmalar… Bunlar yeterince ele alýndýðýndan bunlara deðinmiyoruz. Gözden kaçan ufak bir noktaya dikkat çekelim yalnýz: Mustafa Kemal'in tarih ve dil konularýna olan ilgisi "emeklilik(!)" döneminden çok önceleri de vardýr. Daha Suriye'de bulunduðu sýralar dilci bir gençle tanýþýr: Agop Bey. O sýra Agop Bey Doðu cephesinden sürülen Ermeni kökenli genç bir yedeksubay askerdir. Ýngiliz esirlerle konuþtuðu için casusluk ettiði þüphesiyle getirilir. Mustafa Kemal kelepçeleri çözdürür durumu sorar Agop beyin suçsuz olduðunu anlar. Agop Beyin cebinden Almanca yazýlmýþ Türk Dili Gramer kitabý çýkar. Alman subaylara Türkçe öðretmektedir. Mustafa Kemal ile Agop Bey dil ve Latin alfabesi üzerine sohbetler yaparlar. Latin alfabesi, dil, tarih konularý o zamanlardan aklýndadýr Mustafa Kemal'in. O Agop Bey de iþte daha sonralarý Türk Dil Kurumu'nun baþdanýþmaný olan Profesör Agop Martayan Dilaçar'dýr. Ve soyadý Dilaçar'ý Mustafa Kemal'in önerisiyle alýr. Mustafa Kemal'e Atatürk soyadý verilmesi de Agop Bey'in önerisiyledir. Agop Bey Atatürk'ün ölmeden son görmek istediði kiþilerdendir. "Dil çalýþmalarýný aksatmayýn" der son günlerinden birinde. Can Dündar'ýn ayyaþ adamý
ölüm döþeðinde bile bir sürü memleket meselesi arasýnda dil çalýþmalarýný da görmektedir.

Can Dündar bunlarý bilmez mi? Bilmezse niye öðrenmez? Bilirse niye söylemez?

Dündar'ýn yine sesini bir hoþ ederek,Mustafa Kemal'in Hilafeti kaldýrmasýn nedeninin çocukken hocasý Kaymak Hafýz'dan yediði dayaðýn intikamý olduðunu öne sürmesi beni yerimden hoplattý. Burada kahkahayý basmaktan ve "Ohaaa! Çüþ birader bu kadar da olmaz!" demekten kendimi
alamadým doðrusu. Okulda bize "izleyiciyi sakýn aptal yerine koymayýn" derlerdi. Ýzleyiciyi bu denli saygýsýzca aptal yerine koymak için ancak Can Dündar olmak gerekiyor galiba. O zaman benim de "sen önce aynada kendine bak" deme hakkým doðuyor kuþkusuz.

Beni þaþýrtan bir diðer nokta da, Atatürk'ün kendisine suikast giriþimi yapýldýktan sonra içlerinde yakýn mücadele arkadaþlarý da olmak üzere pekçok kiþiyi tutuklattýðýnýn söylenmesiydi. Atatürk daha sonra en yakýn arkadaþlarýný affetmiþ, gerisini astýrmýþ.

Can Dündar'ýn romantik(!) sesinden dinliyoruz: "Devrim yine kendi çocuklarýný yedi".

Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimleri sihirli bir deðnek yardýmýyla gerçekleþtirmediðini söylemeye bilmem gerek var mý? Bu devrimleri gerçekleþtirmek belki de Kurtuluþ Savaþý'ný gerçekleþtirmekten zordu. Çünkü dost düþman belli deðildi, en yakýnýndaki dostlarý bile engelleme peþindeydi. Devrimci ve karþý devrimci çizgi sürekli mücadele ediyordu.

Kemal yine kelle koltukta, CHP bayraðýndaki altý okla açýklanan devrimci, baðýmsýzlýkçý, halkçý, laik, devletçi, ulusalcý, cumhuriyetçi çizgiyi savunuyor. Hilafet de, saltanat da öyle kaldýrýlýyor. Baþka türlü kaldýrýlmasýna olanak var mý? Kaymak Hoca'dan intikam için bunlar yapýlamayacaðý gibi en yakýn arkadaþlarýný karþýsýna alarak da olmaz. Hatýr gönül tanýmadan, kararlýlýkla ama en geniþ ittifaklar kurularak gerçekleþtirilebilecek iþlerdir bunlar.

Filmimizin sonlarýna doðru, Atatürk'ün akþamlarý ud dinleyip, bir büyük raký, üç paket sigara, 15 fincan kahve tükettiði, efkarýndan aðlayýp zýrladýðý, dengesiz, hasta bir adam haline geldiði söyleniyor.. Af buyurun ama mahalle kocakarýlarý bile böyle dedikodu etmez.

Bir de bir çeliþkiye düþüyor burada Can Dündar. Bu ayyaþ adam Hatay'ý kurtarmak için yorucu bir seyahate çýkýyor. Bir bakýma intihar ediyor. Þimdi zevk-ü sefa içinde bunalýmlar yaþayan adamýn Hatay'ý kurtarmak için intihar etmesi nasýl olur?

Filmin sonunda yalnýzlýk ve Rumeli özlemi içinde ölüyor. Çok acýklý bir son!

Ve birçok izleyici duygulanýyor. Gözyaþlarýný tutamýyor. Can Dündar artýk amacýna ulaþmýþtýr.

Ne izlemiþtim ben? "Mustafa Mýstýk / arabaya kýstýk / üç mum yaktýk / seyrine baktýk" gibi basit, bayaðý, banal bir öykü.

Mustafa Kemal'le ilgisi yok. Mustafa Kemal hakkýnda bir belgesel yapacaðýnýz zaman seçebileceðiniz o kadar çok malzeme var ki! Seçtiðiniz þeyler önem taþýyacaklar. Ýzleyiciye bir þey söyleyecekler.
Burada Osmanlý Devleti'inin yýkýntýlarý üzerine Türkiye Cumhuriyetini kuran asker Mustafa Kemal olmadýðý gibi o cumhuriyeti çaðcýl uygarlýklar düzeyine çýkaran Atatürk de yok. Can Dündar da o savý öne sürmüyor. Dündar, Mustafa Kemal Atatürk'ün insani yanlarýný ÝLK KEZ(!) öne çýkardýðýný öne sürüyor. Kendine uygun bazý ayrýntýlarý yalan yanlýþ, çarpýtarak ortaya dökmüþ, Mustafa Kemal'in insani yanlarýný, özünü, baðýmsýzlýkçý, isyancý, halksever ve yurtsever yanýný öne çýkarmýyor Can Dündar, çarpýtýyor, çarpýtýyor…

Ýnsaný yaþadýðý zaman, mekan ve koþullar içinde deðerlendireceksiniz. Ýnsan Atatürk halk adamýdýr. Tam anlamýyla "delikanlý" adamdýr. Biraz argo söylersek " kýyak" adamdýr. Jantidir. Mükemmel giyinir. Evet içkisi sigarasý vardýr. Yemeyi içmeyi sever. Hanýmlarla ilgilenen, müziði dansý seven, aydýnlanmacý, yurdunu halkýný seven bir entelektüeldir. Bir devrimcidir. Bol bol kitap da okur, masa da kurar. Masasýnda karatahtanýn eksik olmadýðýný bilmeyen yoktur. Yeri gelir müzik de dinler zeybek de oynar. Müthiþ þakacýdýr da. Atatürk'ün fýkralarýný bilmeyen var mýdýr Can Dündar'dan baþka? Çaðýnýn en büyük devrimcilerindendir. Somurtan, yalnýz, bunalýmlý insanlarýn iþi deðildir devrim yapmak. Devrim coþkulu insanlarýn iþidir. Devrim "Hoca Nasreddin gibi aðlayan / Bayburtlu Zihni gibi gülen"lerin iþidir.

Peki Atatürk hatasýz mýdýr? Böyle birþeyi kimse öne süremez. Ancak onu belirleyen özellikler olumlu yanlarý mý yoksa olumsuz yanlarý mýdýr? Ýþte bir film yaparken çok ince düþünülecek noktalar bunlardýr. Can Dündar da düþünmüþ ve Mustafa Kemal'i Mýstýk yapmayý baþaracak malzemeyi yaratmýþ ve kullanmýþtýr.

Bence Mareþal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten esinlenerek yapýlmýþ bir kurgu film olarak birkaç puaný hak edebilir "Mustafa". Ama onun insani yanlarýný ele alan bir belgesel olarak öne sürerseniz puaný sýfýrdýr.

Filme gelen övgü ve yergileri iki uç örnekle deðinelim.

Mehmet Ali Birand piþmiþ kelle gibi sýrýtarak filmi göklere çýkarýyor, "Mutlaka gidin" diyor. Atatürk'ün manevi kýzý, Atatürk'ün huyunu suyunu Can Dündar'dan çok daha iyi bilen Ülkü Haným ise, "Gitmeyin. Hatta bu film gösterimden çekilmelidir" diyor.

Bu kadar yazýlýp çizildikten sonra isteyen gider isteyen gitmez. Filmi izledikten sonra, "Helal olsun aldýðý paralara, güzel film yapmýþ" demek de, "Haram, zýkkým zehir olsun, burnundan fiti fitil gelsin
verdiðim bilet parasý ve kazandýðý tüm paralar" demek de artýk size kalmýþ.

Ben son olarak filmin amacý konusundaki kendi görüþümü söylemeliyim: Bu film, EVET, pek çok kiþinin "psikolojik savaþ" olarak nitelendirdiði çabalarýn bir parçasýdýr. Irak üzerinden ABD,
Yunanistan ve Kýbrýs üzerinden AB tarafýndan kýskaca alýnmýþ bir Türkiye'nin direnme gücünü içten kýrma çabalarýndandýr. Ulusun özgüveni yok edilmeye çalýþýlmaktadýr. Ulusal deðerler ayaklar altýnda çiðnenerek "siz adam mýsýnýz? Sizin En kralýnýz bile beþ para etmez" denmeye getirilmektedir. Hele Ergenekon tertibiyle (burada da malum Ergenekon destaný, terör örgütü olarak genç zihinlere yerleþtirilmeye çalýþýlýyor) ayný zamana getirilmesi de bu planýn inceliðini iyice gözler önüne sermektedir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün düþmanlarý ve yobazlar ona eskiden beri "Gök gözlü sarhoþ þeytan" derler. Buna en güzel yanýtý ünlü Hiciv ustasý Neyzen Tevfik vermiþtir (bir iddiaya göre þiiri yazan Mutlu
Çelik'tir).

Þöyle:

BRE MELUNLAR

Ne ararsýn tanrý ile aramda?
Sen kimsin ki orucumu sorarsýn?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Baþý açýða neden türban sorarsýn?

Raký,þarap içiyorsam sana ne?
Yoksa sana bir zararý,içerim
Ýkimiz de gelsek kýldan köprüye
Ben dürüstsem sarhoþken de geçerim.

Esir iken mümkün müdür ibadet?
Yatýp kalkýp Atatürk'e dua et...
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soðuyacak bu millet.

Ýþgaldeki hali sakýn unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çýkardýn amma
Baban kimdi bilemezdin þerefsiz.

Neyzen Tevfik

Kazak Þenliði 'Sinemalar Derlemesi' 3-9 Aðustos'ta Los Angeles, DGA'de

CUMARTES�, HAZ�RAN 23, 2012

The Second "Kazakhstan Montage of Cinemas: Film & Cultural Festival" launches at the Directors Guild of America (DGA) in Los Angeles on Aug. 3 for a one-week celebration of Kazakh cinema and culture, including musicians.

The festival is a stellar opportunity for directors, producers, location scouts, and the general public to get an understanding and appreciation of this exotic locale without leaving home.

Sweeping from the Caspian Sea on its Russian border to the Altai Mountain range on the Chinese border, Kazakhstan has a rich nomadic history as well as a powerful current tapestry of cultures. Since gaining independence in 1991, the Central Asian Republic has embraced its remarkable filmmaking past that dates back to the 1930's, when Sergei Eisenstein made his classic “Ivan the Terrible” in this mystic land, and has even given rise to several "New Wave" movements.

Opening night on Aug. 3rd begins with a reception at 7 pm, and includes a program of live entertainment until 11 pm, at the DGA Theater.

Sponsored by Kazakh Geographic Society (KazGeo.kz ), helixfilmsinc.com , the Embassy of the Republic of Kazakhstan, and the Honorary Consulate of Kazakhstan in Los Angeles, the festival includes Advisory Board Members Steven-Charles Jaffe (GHOST, K19), David Marconi (Screenwriter, ENEMY OF THE STATE), and Ambassador Erlan Idrissov.

Tickets cost $10 (including free parking) can be purchased from the festival’s website. "Kazakhstan Montage of Cinemas: Film & Cultural Festival 2012" will be held Aug. 3 - 9 at the Directors Guild of America on 7920 Sunset Blvd in Los Angeles, California

For more information, please see www.kazakhfestival.com - KazakhFilmFestLA@gmail.com

Kaynak : HelixFilmsInc.com

65. Cannes Film Þenliði'nde en iyi Kýsa Film 'Sessiz' (Be Deng) seçildi.

PAZAR, MAYIS 27, 2012

65. Cannes Film Festivali kapanýþ töreninde Ýlk Altýn Palmiye Kýsa Film dalýnda verildi.

En Ýyi Kýsa Film ödülünü 'Sessiz' filmiyle Rezan Yeþilbaþ kazandý.

DÝYARBAKIR'DA ÇEKÝLDÝ
Belçim Bilgin ve Cem Bender'in baþrollerinde olduðu, daha önce Akbank Kýsa Film yarýþmasýnda en iyi film ödülü de alan film, Kültür ve Turizm Bakanlýðý Sinema Müdürlüðü'nün desteðiyle Diyarbakýr'da çekildi.

'Sessiz' Cannes'da kýsa film kategorisinde bugüne dek Türkiye'den yarýþan dördüncü film. Bundan önce Koza filmi ile Nuri Bilge Ceylan, Kýyýda filmiyle Ebru Ceylan ve Poyraz filmiyle Belma Baþ festivalin yarýþmalý bölümüne seçilmiþti. 1939 yýlýndan bu yana Cannes'da uzun metraj kategorisinde yarýþan ve baþarý elde eden toplam yedi filmimizin yönetmenleri, Yýlmaz Güney, Nuri Bilge Ceylan ve Fatih Akýn olmuþtu.

Kaynak : www.ensonhaber.com

Di�er Haberler

Efsane Filmi'deki Türk Lokumu

BÜCHER UND POLITIK: Literatur im Minenfeld

Black Hawk Down: VFX and Postproduction. Interview with Olçun Tan

5. Türkçe ve Sahne Sanatlarý Yarýþmasý

Elimizdeki Birkaçý

Shorts Awards Altýn Portakal'a

1. Los Angeles Türk Film Þenliði tarihi Mýsýrlý Sinemasý'nda

Holivut’un fethi

Ömer Faruk Tekbilek ile Yasmin Levy Toronto'da konser verdi

Can, Sundance'de Seyirci Ödülü aldý

1. Los Angeles Türk Film Þenliði 1 Mart'ta Baþlýyor

Ýstanbul modern'deki 'Hayal ve Hakikat' sergisi New York Times'ta

Sýra dýþý bir roman ‘’Provokatör, Paranýn Olmadýðý Gün’’

ABD’den Antalya Müzesi'nde sergilenmek üzere getirilen 'Yorgun Herakles'i 35 bin kiþi ziyaret etti.

Emre Arolat Architects’e Dünya Mimarlýk Festivali’nde “Highly Commended” ödülü

Raþit Çelikezer’in yönettiði 'Can' Sundance Film Festivali'nde

Twenty7'nin 2. Müzik Klibi 'No Chemical Love'

Semih Tareen Film Müziði Albümü Tüm Marketlerde

WORLD'S TALLEST MAN-Sultan Kösen'in belgeseli at Bel Air Film Þenliði'nde

'Direk Aþk'a Amerika'dan iki ödül

Cenk Uygur: Sesimi Kýsmaya Çalýþtýlar

Graffiti Festivali, 24 Temmuz Pazar günü Taksim Gezi Parký'nda!

Direk Aþk'a Accolade'den Ödül

Sinem Bodrum'da söyleyecek

Kazým Mirþan ve Erken Türk Tarihi finalde!

Kazak Film Þenliði

Türk Pasaportu bir Belgesel

Sinem Saniye Los Angeles'de Japonya icin cok ozel konser verecek

Anzaklar ve Türkler ABC'de

Hakan Günday DilDile'de

Cannes'da Türk Kýsa Filmleri

DÝREK AÞK bir Ýrem Altuð fikri

Alex Demir Interview on TRT

Kendini Türk hisseden ‘Cavad Han’ filmini izlesin

Cengiz Aytmatov Film Günleri

Atatürk aþký Broadway'de

Almanya’da 'Kurtlar Vadisi Filistin' yasaklandý

Resmine Atis'in Fortunate Sons filmine açýk mektubu

Altýn Türk Ödülleri Oylamasý

Türk Sanatçýlar SOFA 2011 Sanat Sergisi'nde

Fatih Akýn'a Onur Ödülü

"Simyacý'nýn Hikayeleri"

'Ýlahi adalet yerini buldu' Ali Sunal, mutluluktan uçuyor...

HOMELAND-VATAN-Bir Kýbrýs Belgeseli

Türk sinemasý rekor peþinde

Twenty7 Müzik Vidyo

Londra Türk Filim Þenliði

'Türk Sinemasý' mý demiþtiniz?

47. Altýn Portakal Sinema Ödülleri

Toronto'da 'Yaþasýn! Ýstanbul' nidasý 35. Toronto Film Festivali'nde on beþ Türk filmi gösterilecek

rif Mardin belgeseli Los Angeles'ta

Los Angeles’ta bir "Aðrý" Hikayesi

Tribeca'da Sibel Kekilli'nin oyandýðý 2 filim ödül, Ferzan Özpetek'in filmi de 1 ödülle þenliðe Türk imzasý attýlar

Ýsmail Cem Televizyon Ödülleri sahiplerini buldu

Güney Doðu Avrupa Filim Þenliði 2010 Los Angeles'ta gerçekleþiyor

TARKANI KÝM HATIRLAYACAK YETENEK KORKU VE GENÇLÝK

‘The Pacific’e konu olan Ýzmir yangýný diziden çýkarýldý

TÜRK-ERMENÝ ÝLÝÞKÝLERÝNÝ KONU ALAN FÝLM FRANSA'DA VÝZYONA GÝRDÝ

'Büyük Oyun' San Francisco'daki þenlikte 'En Ýyi Film' ödülüne layýk görüldü

Yunanistan'ýn Eurovision þarkýsýna kemençe tepkisi

"9. Boston Türk Film ve Müzik Festivali" Yeþim Ustaoðlu'nun Pandora'nýn Kutusu filmiyle baþlayacak.

Türk filmlerinin Avrupa'daki tanýtýmý açýsýndan önem taþýyan Amsterdam Türk Fiilmleri Þenliði baþlýyor

Ünlü müzisyen ve yapýmcýnýn belgeseli Ýstanbul Filim Þenliði'nde gösterilecek

Sinem'in A.B.D. gezisi 2 gün sonra baþlýyor

Runaway Yapým bu yapýmýn yýldýzý

BAL Altýn Ayý'yý Aldý!

KELIN, OSKARLAR'DA SON ELEMEYE ALINDI

"Sinem'in 'Aþký Yunan nefretini Yendi"

New York’taki filim þenliðinden 4 Türk'e ödül

Kutluð Ataman'ýn Köln çýkarmasý

NEFES'in korsaný neden çýkmýyor?

MTV AMÖ 2009 - MaNga EN ÝYÝ AVRUPALI SANATÇI SEÇÝLDÝ

Dahi: Aydýn Esen

Kazakistanlý Uygur Sanatçý Ahmet Can AHAT davetiyesi

‘Ayrýlýk’a Filistin’den de tepki

Nuri Bilge Ceylan’a Büyük Ödül

Nefes rekor kýrdý

Kazak filmi KELIN Oskar aday adayý

Kültür baþkenti yaðmasý!

AYRILIK dizisine Ýsrail ayarý

Halit Refið hayatýný kaybetti

Ebru TV wins three Emmy awards

'Güneþi Gördüm' Oskar aday adayý

Selçuk Öksüzoðlu'nun yeni belgeseli: "The Turkish Musician"

Fatih Akýn'a "Soul Kitchen" ile Jüri Özel Ödülü

L.A. Times Cherien Dabis Söyleþisini ve

Yönetmen Greyson’dan Ýsrail’e protesto

Sinem Saniye MTV Söyleþisi

Stockholm'da Yaþayan Türk Yazar Önder Bir Hint Yayýncýyla Anlaþma Ýmzaladý

Issýz Adam'a A.B.D.'den Ödül

"ÇÝZGÝ ROMAN SEVÝN!" yönetmen Ertuð Tüfekçioðlu ile söyleþi

'DIG COMICS' Kýsa Belgesel Gelecek Filim Þenliði Gösterimleri

Comic-Con 2009: CCI-IFF Ödülleri-DIG COMICS En Ýyi Belgesel

Ankara'dan Hollywood'a!

EN ÝYÝSÝ, YEGANE, KRAL

Türkiye'nin sesleri New York'ta

Dig Comics Dünya Gösterimi San Diego Comic-Con Uluslararasý Film Þenliði'nde

Türk müzikali ilk defa Broadway'de

Beyond belonging lll Almancý ! Tiyatro ve Film Þenliði

Turkla.com'dan fotografçýlýk ve fotoþop çalýþtayý

The Guardian: Ývedik'e dikkat!

Kurtlar Vadisi'nden bir film daha

Jennifer Fontaine

3. TÜRK KLASÝK MÜZÝÐÝ ÇALIÞTAYI

Cannes Film Festivalinde ’’Türk Gecesi’’

Türkiye'de deneklere rüþvet

"Devrim Arabalarý"na Monaco’da ödül

Altýn Koza jury announced

SESSÝZ GÖSTERÝ

Malkovich’e "Sinema Onur Ödülü"

Orta Doðu Gümbür Gümbür

Ödüllü Yönetmen Nuri Bilge Ceylan'ýn filmi Los 27 Mart'ta Los Angeles'da gösterimde

Güneþi Gördüm by Mahsun Kýrmýzýgül

En Geniþ Alanda Düzenlenen Türk Þenliði

BASIN DUYURUSU, BLUEMASK PRODUCTION, Mart 2009

AYÇA ERSOY'UN RENK DÜNYASI

Türk Rakçý, Kutsal, 26 Mart'ta,

Sinem Saniye Müzik Klibi

Ývedik 2’ye Alman basýnýndan büyük övgü!

Kurtlar Vadisi’nin yayýn tarihi belli oldu

"Üç Maymun" pýt pýtý biraz bol ahlaki çöküntüyü anlatan bir hikaye

Türk tarihinin karanlýðýna ýþýk tutan filim

Broken Windows þimdi DVD'de

'Recep Ývedik 2' Almanya’da da rekor kýrdý

Türk Film Bestecisine Amerika’dan Üçüncü Kez En Ýyi Film Müziði Ödülü

ÝST/West EL CID'de

Recep Ývedik 2’den tüm zamanlarýn rekoru

Aþkýn Özcan'ýn " THE MINI-SUBMARINE " adlý romaný çýktý!

"Are We In Love!" - Müzik Klibi Kutlamasý

"My Rumi Valentine"

Kendi sinemasýný en çok sevenler Türkler

Güz Sancýsý’nýn baþrolünde James Bond olmalýydý

Gradient Effects Takýmý, Gnarls Barkley Klibi için Visual Effects Society Ödülüne Aday

A.R.O.G hasýlat rekoru kýrdý

CAFAM ile SoCiArts Yapým Sunar

ADA

'3 Maymun’dan dev adým

Gradient Effects Sundance için 2 film bitirdi

Holivud'daki Araplar ve Müslümanlar

THY için geliyor

New York'ta Ýdil Biret konseri

PANDORA’NIN KUTUSU 23 Ocak 2009’da sinemalarda

Sonbahar dizisi ekibi kaza yaptý: 2 ölü

"Üç Maymun" Palm Springs Filim Þenliði’nde

Toronto Evrenkenti mezunu Türk 6. Kitabýný Yayýnladý

Suriye’de "Türk Filmleri Þenliði"

Karagöz, Türk-Amerikan Televizyonu'nda

6-7 Eylül sancýsý beyazperde

Filim Eleþtirmenlerine Ölüm! Yaþasýn Þöhretler Alemi!

Dostum Pasifik Imza Gunu Westwood'da

Özpetek’in filmleri New York’ta

Warner Bros’tan Türk’lere: Fuck off ve fuck you!

Nuri Bilge Ceylan Asya-Pasifik Sinema Ödülleri'nde En Ýyi Yönetmen ve 3 Maymun Söyleþisi

Sedef Erken: We need a Musician's Union

Neden sponsor bulamadý?

Uluslararasý Hollywood Öðrenci Film Þenliði'nde 3 Türk Filmine, 3 Ödül

Emre Aydýn, "Avrupa’nýn En Ýyi Sanatçýsý"

Türkçesi Varken

Türk filmine korku Oscar'ý

3 Türk filmi Uluslararasý Hollywood Öðrenci Film Þenliði'nde

Son Buluþma

Türk filmleri Asya’daki yolculuðunu sürdürüyor

Müzik medyasýnýn deðiþmesi lazým

Turkish Kasbah

"Altýn Ýstiridye", "Pandora’nýn Kutusu"nun

New York Türk Filim Þenliði Gösterim Çizelgesi

Jennifer Fontaine Haberleri

'Filmmaking is my sickness, success is my painkiller'

ÜNLÜ SÝHÝRBAZ KUBÝLAY QB TUNÇER LAS VEGAS'TA

mustafa

Serdar Burhan Kalsýn American Carol'da

Ali Taran'a göre Türkiye reklamý

Gradient Effects-Olçun Tan ve Gnarls Barkley'nin Kalbine Þarký Söyletti

Sinem ve Alper Turkish-American Hour'da

Bükreþ Film Festivali'nde Türk sinemasýna 3 birincilik

Amerika Dans Festivali'nde tanýdýk bir koreograf: Aydýn Teker

Doðukan Manço ile geçmiþten bugüne yolculuk...

New York'ta Türk Sinemasý Oturumu

Türk Sinemasý'nýn A.B.D. çýkartmasý

Benim yalnýz ve güzel ülkem

Hollywood'taki Türkler `Body Of Lies' filminde

Ceylan’a En Ýyi Yönetmen' Ödülü

'Üç Maymun' Cannes'te Altýn Palmiye yarýþýnda

The Second Venice-2. Venedik

Hüseyin Karabey'e Tribeca'da En Ýyi Kurmaca Yönetmeni Ödülü

TIE Etkinlikleri Basýnda: TÜRKLER, ABD FÝLM SEKTÖRÜNE EL ATTI

DOCU TURK TÜRK BELGESEL GÖSTERÝMÝ 2008, Los AngeleS

Türk belgeselleri New York'ta esti

New York'taki Carnegie Hall'da Osmanlý-Türk Müziði Dinletisi

Wexler, Fontaine sketch Clowns

DUMAN 2008 A.B.D. KONSERLERÝ

Ýþte yeni Atatürk

Sinem Saniye'nin ilk L.A. konseri

ÝNSANÝty sanat sergisi - Beliz Ýristay

TRT 1915 Ermeni Olaylarý Dizisi Çektirecek

Özgürlükler ve Demokrasi Ülkesi A.B.D.

Ertuð Tüfekçioðlu'nun söyleþisi Ebru TV'de

Halk ozaný Aþýk Veysel anýlýyor

Ýstanbul

"Shake It Baby!" written by Aþkýn Özcan

Giovanni Scognamillo: “Sanatçý deðil, zanaatçýyým.”

Bayrampaþa filmi belgesel gibi oldu

'Kýsa Filmciler Ödül Avcýlýðý Yapýyor!'

120 Bakan'dan tam not aldý

Cem Yýlmaz'lý GÝTT adlý OPET reklam kampanyasýna ödül

Alex Demir Turkish Hour'da

Guinness'e girdi ama kendine bir ev alamadý

Kazakistan Oskar'a Aday

When I Don't Sleep... çýktý

Say'ýn ödülünü babasý aldý

Gülsin Onay Kremlin'de

Kýsa filmin tarihine imza atan usta

Recep Ývedik 22 Þubat'ta Sinemalarda

Bir Türk Köyünde Doða Ana'nýn Kanunlarý'na Gençlik Dolu Bir Uyanýþ

Corc Vaþingtýn Evrenkenti belgeselcilere burs veriyor

'Made In Europe' yakýnda sinemalarda

HÝPHOPÝSTAN En Ýyi 10 Hip Hop Filmi Arasýnda

HÝPHOPÝSTAN En Ýyi Kýsa Belgesel Ödülü Kazandý

Nihat Genç anlatýyor...

'Sinema Sinemadýr' kardeþim!

Türk sinemasý 2007'ye rekorla veda ediyor.

Mehmet Akif Ersoy 20 Aralýk 1873, Ýstanbul – ö. 27 Aralýk 1936, Ýstanbul

Alex Demir 'Arkanýzda belli bir güç yoksa tutunmanýz imkansýz'

Öpüþürsen Yuðtub'a düþersin tabi

TÜRK ASILLI AMERÝKALI OYUNCU ALEX DEMÝR ÝLE NEW YORK’TA ‘HOLLYWOOD SOHBETLERÝ'

Akýn'ýn 2 Köküne Olan Baðlýlýðý Filimlerine Yansýyor

Gencebay: 'Yunanlar bizim akrabamýz olabilir'

Köln'de Türk Filim Þenliði

Seda Aybay'ýn "Ýstanbul Hatýralarý" by Kybele Dans Tiyatrosu'nda

Sema Gösterisi, 17 Aralýk Pazartesi, Royce Hall'da

Louvre Müzesi'nde Türk esintisi

Fransa'da Türk Sinema Günleri

3 gurbetçi Türk'ten yeni bir oyun 'Crysis'

Hollywood'da Kürdistan siyaseti ve Türk Düþmanlýðý

ÝZ, AVRUPA'NIN EN ÝYÝ BELGESEL KANALI SEÇÝLDÝ

Lev Yýlmaz'ýn

Sertab'ýn Ýngilizce Türküsü protesto edildi

Orta Asya'nýn Kutsal Sesleri

'Saklý Yüzler' Gösterimi

Justin McCarthy Ebru TV'de

Türk Filmi - þiir

'Kurtuluþ Savaþý filmi çekeceðim'

Leslie Bates-Büyüktürkoðlu'ndan

Amerika'yý inlettiler

Ýlköðretim Okulu Öðrencilerinden Ermeni Katliamý Belgeseli

MUSEREVIEW - Aðustos, Eylül, Ekim 2007 Þairleri

"Þimdi Türküm demek hoþuma gidiyor"

Asya Pasifik Sinema Ödülleri'nde TAKVA 3 dalda aday

Hayko Cepkin'in Ýzmir Konseri

Kýbrýs Uluslararasý Kýsa Film Þenliði

'Takva'nýn yönetmeni Özer Kýzýltan 'European Discovery 2007'ye aday gösterildi

"Ýklimler" 27 Eylül'den Ýtibaren Almanya'da Sinemalarda

Türk Rak Topluluðu mor ve ötesi Kasým'da ABD'nin Batý Yakasýnda 2 konser vermeðe Geliyor

"Yaþamýn Kýyýsýnda" Almanya'nýn Oscar adayý

Jeff Treves' new work on CG Society

Goran Bregoviç ilk kez 29 Eylül'de Ankara'da!

"Yumurta" Avrupa'nýn en iyisine 12 dalda aday

New York'ta Zeki Demirkubuz filmleri gösterimi

Ýstanbul ÞÝMDÝ Viyana-Einladung zur Vernissage am 13 Eylül'de

Barýþ Günü'nde Türk-Ermeni kardeþliði

Bir Osmanlý Askerinin Sýradýþý Anýlarý baþlýklý aný kitabý Ekim Yayýnlarý'ndan çýktý.

3. Uluslararasý Avrasya Filim Þenliði Ang Lee ile baþlýyor

'Takva' Saraybosna'da en iyi film seçildi

Mevlana filmi Konya'da çekilecek

A Play "Calling In Love" World premier opens on 8.17.07 Friday

'Kurtlar' güldürü yapacak

TRT'nin Holivud ataðý

1. Sevim Tanürek Þarký Yarýþmasý

Atatürk'ün hayatý çizgi romanda

Türk Müziði Avrupa'da neden Dinlenmiyor?

Fatih Akýn'dan Trabzonspor belgeseli...

Altýn Portakal'dan Türk sinemasýna yeni destek

THE SECOND VENICE - by Askin OZCAN

Türkiye bu iki reklamý konuþuyor!

4 Temmuz Zafer Bayramý

Kemal Sunal kabri baþýnda anýldý

’Uzak’ 1000 film listesinde

Türk kültürü Disneyland yolcusu

Kýrýk Melek baþladý

Photograph exhibition titled “Ýstanbul Armenians”

Beþ Vakit (Times and Winds) 2007 Los Angeles Filim Þenliði'nde

Yener Korkut on TRT

"Anadolulu" adlý kýsa filim 8 Haziran'da USC'de

Türk Yönetmen Þahin'in History Channel'daki 'CITIES OF THE UNDERWORLD' belgeseli seyredilme rekoru kýrýyor

Fatih Akýn Kan 2007'deki baþarýsý

Clementine Feature Set Up in Türkiye

Muses Prize - Poetry to Askin Ozcan

"Anadolulu" Robert Zemeckis Dijital Sanatlar Merkezi'nde gosterilecek

Müslüman Kimliðinin Amerikan Televizyonundaki Yeri adlý oturum Beverly Hills'de gerçekleþecek.

Mondo Macabro'nun Gözde Türk Sinemasý Belgeseli

ATIF YILMAZ’ý saygýyla anýyoruz

Kars'ta Film Cekmeye Ne Dersiniz?

Alex Demir Ebru TV'de

IKI KIZ Los Angeles'daki Güneydogu Avrupa Film Senligi'nde

ON PBS: American Masters: Atlantic Records: The House That Ahmet Built

ARMENIAN REVOLT 1894-1920 - SCREENING ON 25TH

18. Türk Film Günleri Münih'de baþlýyor

John Lennon Beste Yarýþmasýný Sinem Kazandý.

The Midday Express: Repairing the Turkish image via movies

Salih Memecan, JibJab'la beraber 'Siyasal Yergi'de

Dondurmam Gaymak'a HBO Uluslararasý Güldürü Filimleri Þöleni'nden Ödül

Mennan Yapo - Önsezi

Mevleviler Güney Kaliforniya'da!

ÝSTANBUL KLASÝK TÜRK MÜZÝÐÝ KAMPI

Leslie Bates Büyüktürkoðlu'nun yeni Turkla.com makalesi

The Sultans of Satire: Middle East Comic Relief

Turkey battles genocide claims in Hollywood

Alinur Geceyarýsý Expresi gerçeðini belgeledi

Turkish Comedian Gülden Performs in Middle East Comic Relief, Jan. 27!

Türk sinemasýndan kovboy filmi

HOKKABAZ Irvine'da

'Çince söylesin daha çok insana hitap eder'

Yeþilçam Hollywood’u bitirdi

Türk Sinemasý'nýn yükseliþi...

Yüksel Aksu anlatýyor

Fatih Akýn ve son filmi

"Anti-Jewish" Turkish film pulled from US theaters

Kime niyet kime Euroimages

BAYRAMPAÞA CEZAEVÝ FÝLÝM ÞENLÝÐÝ

Dondurmam Gaymak Oskar adaylýðýna bir adým daha yaklaþtý

YA TUTARSA? ve GÖNLÜMÜN ÝSÝ (WELL SOOTED) Boston Türk Filim Þenliði'nde

Türk Hattatçýlýk Sanatý

Uneasy Ottomans-LA Weekly

Resmine Atis, Tom Sizemore ve Edward James Olmos ile SPLINTER'da baþrolde

Turquoise

ifremi unuttum